Yay, ok atmak için kullanılan bir alet. Kavs veya kabza da denir. Ateşli silahlar bulunmazdan önce savaşların önemli silahı olan ok, yayların sağlam, kullanışlı olmasına göre isabetli olurdu. Yayın yapımı uzun bir emek mahsulü olduğu kadar ince bir sanatın da ifadesiydi. İyi bir yayın yapımı çok sabır ister ve yıllarca sürerdi. Türk yayları 110-140 cm uzunluğunda, 300-360 gr ağırlığında olurdu. Ağaç, kemik, sinir ve tutkal yay yapımında kullanılan esas maddelerdir. Yapımda kullanılan ağaçların en kıymetlisi akça ağaç ve kızılcık ağacı sürgünleridir. Yayın önemli bir parçası kemik, öküz veya manda boynuzundan yapılırdı. Yaya gerilen ve atış hızı sağlayan sinir ise öküzün, bilek ve dizi arasından çıkartılırdı.
Okların üzerine kuğu, kerkenes, karabatak ve tavşancıl kuşlarının tüyleri yelek olarak yapıştırılır. Yelek okun dengesini ve havayı yarmadaki kolaylığını sağlar. Tımarlanmış ceylân derisi de yelek olarak kullanılabilinir. Daha çok yaşlı karabatak kuşlarının tüyleri makbûldür. Ebuş denilen ok cinsine balıkçıl kuşunun tüyleri helezí´nî olarak sarılır. Tüylü oklar diğerlerine göre daha pahâlı ve makbûldür.
Başak (Temren); Okun ucuna konulan sivri demire başak veyâ temren (temürgen) adı verilir.
“Puta” adı verilen hedeflere (Talaş yahut pamuk çekirdeği ile doldurulmuş deri torba. ) atılmasından dolayı bunlara “puta atışı”, atılan yaylara “puta yayı”, hatta oklarına “puta okları” denirdi. Okların yelek ve formları hedef okçuluğuna uygun olduğu gibi, genelde günümüzde kullandığımız zeytin çekirdeği formundaki metal uçlar kullanılırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder