14 Haziran 2010 Pazartesi

İslam dünyasında bilim anlayışını ve doğa bilimlerine dayalı bir felsefi düşünce tarzını egemen kılmak için X.yüzyılda Basra' da kurulan dernek...

İhvan-üs-Safâ ve Hıllan-ı Vefâ,
"İhvan" sözünün anlamı, candan ve samimî dostlar, kardeşler demektir. "Safâ" sözü ise saflık, berraklık, içtenlik, arınmışlık anlamına gelmektedir. "Hıllan", dostlar anlamına gelirken; "Vefâ" sözü ise bağlılık demektir. Bu düşünce grubunun adının Türkçe olarak tam karşılığı "Arınmışlık Kardeşleri ve Bağlılık Dostları" olmaktadır.

Derneğin adı farklı kaynaklarda değişik biçimlerde yazılmıştır.
İhvan-üs-Safâ, İhvân-ı Safâ, İhvanüssafa, 
İhvan-üs-Safâ, İhvan al-Safâ, İhvan el-Safâ, 
İhvan-ül Safa ya da İhvan-üs Safâ

On birinci yüz yılın ortalarına doğru (kesin olmamakla birlikte 1047-1048 yıllarında), önceleri Basra'da, daha sonra Bağdat'ta "İhvan-üs-Safâ" adlı uzlaşmacı (eklektik) bir düşünce akımı ortaya çıktı. İhvan-üs-Safâ'ya mensup bulunanların gerçek kimlikleri, nerede ve ne zaman yaşadıkları hakkında kesin ve ayrıntılı bilgiye sahip olunamadığı için, bu gizli topluluk günümüzde de çok tartışmalı bir konumda bulunmaktadır.

Akımın amacı, Müslümanları bağnazlıktan kurtarmak, bilim anlayışını ve doğa bilimlerine dayanan felsefeyi egemen yapmak, toplumu düzeltecek bir aydınlar ahlâkı yaratmaktı. Ortaya çıkardıkları kolektif bir eser olan, bir tür ansiklopedi ile amaçlarına bir dereceye kadar ulaşmışlardı. İhvan-üs-Safâ'ya İslâm ansiklopedistleri demek yanlış olmaz.

İslâm târihinde ilk ansiklopedistler olarak vasıflandırılabilecek olan İhvânü’s-Safâ mensuplarının,  elli iki risâleden ibâret olan ansiklopedisi dört büyük kısma ayrılmıştır:

1. Matematik ve felsefî bilimler. Bu kısımda on dört risâle vardır.
2. Tabiî ve cismânî bilimler. Bu kısımda da on yedi risâle vardır.
3. Psikolojik ve metafizik bilimler. On risâledir.
4. Tasavvuftan, ilm-i nücûmdan ve sihirden bahseden bu bölüm ise on bir risâledir.

Kutsal kitaplardaki yaratılış, Adem, şeytan, hesap günü, cennet ve cehennem gibi metafizik hususların mecazi şekilde anlaşılması gerektiğini düşünen İhvan-ı Safa bu kavramlara birer sembol olarak yaklaşırlar. Kavramların arkasındaki sembolik manaya ulaşamayan kişiler (İhvan-ı Safa terminolojisinde Avam denir) bu ifadeleri sözlük anlamlarıyla algılar. Örneğin melekler, cin, şeytan İhvan-ı Safa'ya göre tabiat kuvvetlerinin (el-kuvvetu't-tabiiyye) sembolleridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder