Translate

Ölen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ölen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mayıs 2010 Pazar

Kocası ölen kadının öncelikle, bazı durumlarda da zorunlu olarak kayınbiraderiyle evlenmesini öngören gelenek ya da yasa...

Levirant, Levirat.
(Latince) levir (kayınbirader).

Doğu ve Güneydoğu'da rastlanılan ve törelerden kaynaklanan bu evlilik biçimi, "namusu başkalarına kaptırmamak" veya akrabaların "yeğenlerinin madur ve perişan olmalarını önlemek" için aile meclisince alınan kararla ölen kardeşin karısının, bekâr olan erkek kardeşle evlendirilmesi veya evli olan erkek kardeşin ikinci eşi yapıldığı evlilik çeşidi, kayınbiraderle evlenme. dul kalan kadının ölen kocasın erkek kardeşiyle evlenme geleneğidir.

Leviratın uygulanmasında bir çok etken vardır. Ölen koca eğer geride çocuk bırakmışsa leviratın olması kaçınılmazdır. Çocukların üvey babaya bırakılmaması için aile aldığı kararla amcaya baba görevi verir. Bu daha çok kültürel bir özellik kazanmıştır. Çünkü koca evine giden kadın dönmemelidir ve çocuklarına sahip çıkmalıdır. Bu nedenle bu sorun aile içinde çözülür. Levirat daha çok toplumsal baskından dolayı kabul edilir. Burada ölen kişinin çocuklarına sahip çıkmak toplumca beklenen bir eylemdir. Eğer bu kabul edilmezse kişi toplum tarafından dışlanır. Aynı şey kadın için de geçerlidir. Kadın çocuklarını yabancı birine emanet etmemelidir.

Aile kadını başlık parası vererek almışsa; bu durumda kadının gidişi ekonomik kayıp olarak algılanır. Yani verilen başlık aileye yük olacaktır. Hem evin diğer bireyi için de başlık verilecek ve yeni bir eş alınacaktır. Bu durumu ortadan kaldırmak için yani hem kadının gidişini engellemek hem de yeni bir gelin için başlık ödeme durumunda kalmamak için levirat evliliğine izin verilir. 

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad...

Nanhar, Kantara,

Yeniçeri, Hristiyan tebandan devşirilmiş askerdir. 1. Murat'ın veziri âzam Çandarlı Hayrettin Paşa'nın yardımıyla kurduğu bu sistem de, devlet kendi Hırıstiyan tebasından ve bazen eline düşen harp esirlerinden bazı çocuklara el koyuyordu. Acemi Oğlanı denilen bu çocuklar, önce bir tür köylü ailesinin yanına veriliyordu. Orada Türkçe öğreniyor, Müslüman dininin, Türk terbiyesinin icablarına göre yetiştiriliyordu. Devşirilir devşirilmez sünnet edilip, kendilerine bir müslüman adı veriliyordu. Sonra acemi oğlanların kışlalarında, askeri terbiyeleri başlıyordu. Emekli oluncaya kadar evlenmeleri, şehirde oturmaları yasaktı. Kışlalarda yaşarlardı. İstidat ve kabiliyet gösterenler subay ve general olurlardı.