Translate

26 Aralık 2015 Cumartesi

Yemekleri sıcak tutmakta kullanılan servis kapları...

Reşo, (Rechau),
Şeyfır, Şeyfing dişi, (Chafing Dish).
Ben Mart, Benmari (Bain Marie) 
Fondü,

Genellikle elektrikle ısıtılarak tabak altına konduklarında, bir müddet yemeğin soğumasına engel olurlar. Yemeği tabağında sıcak tutmaya yarayan bir tür ısıtıcıdır. Sıvı yakıtlı, katı yakıtlı veya elektrikli olup bir çeşit ocaktır. Yemekler için oda servisinde kullanılan, plaka reşo, metalden yapılmış plakalardır.

Restoranlarda yemekleri sıcak tutmak için kullanılan iki tür servis kabı vardır. Bunlar Reşo (Rechau) ve Şeyfır (Chafing Dish).  Şeyfır, altındakinin içinde su olan üst üste iki kaptan ve ana gövdeyi ısıtan ısı kaynağından oluşur. Daha çok açık büfelerde, ayakta verilen resepsiyon türü toplantılarda kullanılan, oval, kare, yuvarlak çeşitleri bulunan kaplardır.

Ayrıca, Fondü denilen yiyeceklerin hazırlanmasında kullanılan, altta Reşo türü bir ısıtıcı ve üstünde bir tavadan oluşur. Bir başka sıcak tutma ünitesi ise kafeterya, açık büfelerde, restoranlarda ve lokantalarda kullanılan tezgahlarda kullanılan içinde sıcak su bulunan küvetlerdir. İçindeki su ısıtılır. Bu sisteme Ben Mart veya Benmari (Bain Marie) denir. Şeyfır (Chafing dish-Şeyfing dişi) sisteminin aynısıdır. Bain Marie daha geniş boyutludur. Bain Marie yemek boyunca yiyeceği sıcak tutar.

13 Aralık 2015 Pazar

Edirne'nin Enez ilçesinde bir göl ...

Paso,
Dalyan,
Lamparo,

Antik çağlarda adı Ainos.
Edirne' nin bir ilçesi olan Enez' in  adı Eneyaz adlı bir yunan prensinin isminden gelir. 
Saroz Körfezi kuzeyinde uzanan Pelin Yaylası, yükselti olarak da Çandır (Çan Hıdır) dağı vardır.
Doğuda Enez ve Yenice Ovası ve ilçenin tek nehri, Meriç’ tir. Ayrıca Platin, Gökgür, Ayana, İncirlidere adlı dereleri vardır. 

Göller;
Paso, ÇeltikDalyanKüçük TuzlaBücürmene (Bücüzmene) 
Gala, Üzmene, Harmanlık, Paso, Batak, Taşaltı.

12 Aralık 2015 Cumartesi

Kümes...

Pin, 
Kümes, (Rumca). 

Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer.

1 Kasım 2015 Pazar

Göstergebilim ...

Semiyotik  
記号論

Gösterge bilimi.
İm Bilimi.
Fr. sémiotique, 
İng. semeiotic, 
Alm. Semiotik.
Semptomatoloji.
Yunancada işaret anlamına gelen semeion (σημειωτική) kelimesinden gelir.

Simge, sembol ve işaretleri anlama ve yorumlanma süreçlerini içeren bütün faktörlerin sistematik bir şekilde incelenmesi bilimidir. Görüntü 0larak (resim, fotoğraf) gösterilen, belirttiği şeyi doğrudan doğruya canlandıran bir göstergedir. Bir nesneyle ilişkilendirilen kurduğu gerçek ilişki nedeniyle, bu nesne tarafından belirlenen bir göstergedir. Ateşi belirleyen gösterge, duman simgesi, uzlaşmaya dayanan bir göstergedir. Adaletin simgesi terazi olarak imgelenmiştir.

Fransızlar semiyoloji terimini kullanmışlar, bugünkü anlamda ilk kez John Locke tarafından 1690 yılında kullanılmıştır. Semiyotik, mana bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha bir çok bilim dalı gibi disiplinler arası bir disiplindir. Kültürel kodlar, örf ve adetler, ananeler mana süreçlerine göre işaret sistemleri inceleme alanına girmektedir. Yapısalcılığın modeli olarak düşünülmektedir. İşaret bilimi, temel birim olarak işaret kavramından yola çıkar. İletişim ve haberleşmeye ilişkin olaylar ve olgular üzerinde çalışır. 

Türkiye'de 1960'lı yıllardan bu yana gösterge bilim olarak bilinmiştir. Fazla yaygın olarak kullanılmayan imbilim, semiyoloji olarak  kullanılmaya başlanmıştır. Semiyotik, gösterge bilim olarak bilinir.

18 Ekim 2015 Pazar

Kalp masajının mucidi, Amerikalı cerrah ...

James Jude,
Dr. James Jude.
Dünyada milyonlarca kişinin hayatını kurtaran kalp masajı tekniğini geliştiren Amerikalı cerrah.
Kardiyopulmoner Resusitasyon (CPR) yöntemi. 1950'lerin sonunda Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciyken göğsün ortasına elle ritmik olarak basınç uygulamanın kalbi yeniden çalıştırabileceğini ortaya çıkarmıştır. Göğüs kafesinin üstünde ortaya denk gelecek şekilde ritmik bir biçimde baskı uygulayarak duran kalbi yeniden çalıştırma yöntemidir.

1928 yılında doğan ünlü Amerka'lı cerrah, 2011 yılında Miami'de Parkinson hastalığına yakalanarak 2015 yılında, 87  yaşında hayata veda etmiştir. 


Johns Hopkins Üniversitesi’nde 1950 yılında araştırma görevlisi olarak başladığı yıllarda arkadaşları William Kouwenhoven ve Guy Knickerbocker’ın yardımıyla birlikte çalışmalara başlamıştır. Amerikan Kalp Derneği’nin 1963’te resmen onayladığı bu keşif ile kalp masajı, yönteme suni tenefüsün de girmesiyle tıp literatürüne Kardiyo pulmoner Resusitasyon (CPR) olarak geçmiştir. 

1971-2000 yılları arasında birçok farklı hastanede kalp operasyonları gerçekleştirenin Dr. James Jude, Miami Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Jackson Memorial Hastanesi’nde Göğüs ve Kalp Damar Cerrahisi bölüm başkanlığı görevlerini de yürütmüştür.

Amerikan Kalp Derneği'nin Miami başkanlığını yapan ünlü cerrah Bahamalar'daki Sir Victor Sassoon Kalp Vakfı'nın kalp hastası yoksul çocuklara yardım etmek için başlattığı kampanyaya da destek vermişti. 

Yıllar önce fırtınalardan kaçan gemicilerin Sinop limanına sığındığı ve yerli halktan maniler eşliğinde para toplaması olarak bilinen geleneğe verilen ad...

Helesa,
Sellime Çıkma.
Hırçın Karadeniz’in dalgalarından umudu, kurtuluşu simgeler.
Sinop’ta her yıl geleneksel olarak düzenlenen şenlik. Sinop tersane mevkisinde düzenlenir. Helesa yürüyüşü çeşitli maniler söylenerek bu gelenek için hazırlanmış özel bir gemi maketi ile Sinop sokaklarında dolaşarak bahşiş-yardım parası toplanır.

Hikayeye göre; fırtınalı bir kış gününde, yelkenli bir gemi fırtınaya yakalanmış ve Sinop limanına sığınmış. Haftalarca burada mahsur kalan gemide bulunan tayfaların zamanla kumanyası tükenmiş ve açlık baş göstermeye başlamış. Tayfalar dilenmek istemedikleri için de kimseden bir şey isteyememişler.Bir gün kaptanın aklına yiyecek bulmak için bir fikir gelmiş. Tayfalarına hemen bir filikayı süslemelerini söylemiş. Kaptan ve tayfalar süslenen bu filikayla ve gece olması sebebiyle ellerinde çok sayıda fenerle Sinop’ a inmişler ve kent içerisinde çeşitli maniler söyleyerek dolaşıp halktan yiyecek istemişler. Bun gören halk da gemicilere çeşitli yiyecekler vermiş ve böylece gemiciler açlıktan kurtulmuşlar.

Helesa,

Sinop Karadeniz’in tek Doğal Limanı ile çok eski bir denizci kentidir.  Fırtınalı havalarda limana sığınan deniz araçları su üstü bir kent bir koloni oluşturur. Karadeniz’in tek doğal limanı olma özelliğine sahip olan Sinop’ta uzun yıllar önce fırtınalardan kaçan gemicilerin Sinop limanına sığındığı ve burada uzun zaman kalmaları sebebi ile yerli halktan maniler eşliğinde para toplaması olarak bilinen gelenek. 

26 Temmuz 2015 Pazar

Musevilerin "Hamursuz" olarak da adlandırdıkları en önemli bayramı ...

Pesah,
Fısıh,
Hamursuz, 
Yahudilerin en önemli dini bayramlarındandır. Festival havasında kutlanır.  
Mayasız ekmek yeme Festivali olarak da adlandırılır.
Musevilerin “Hamursuz” olarak da adlandırdıkları bayrama verilen ad.


Mısır’da esaretten kurtulmalarını simgeleyen Pesah Bayramı. Bayram Nisan ayının 15 (14'ünün akşamından) başlar ve 22 Nisan akşamına kadar sürer. Yahudi bayramları içerisinde en çok kutlanan bayramlardan birisidir.

İsrail 'de, Yahudilerin Mısır topraklarında 211 yıl süren esaretten kurtulduğu, özgürlüklerine kavuştuğunun ifadesi olan dini bir bayramdır. Mısır'dan çıkışı Agada adıyla bilinen  hikayeler okunarak anarlar. 

Mısır Firavun'u  İsrailliler’i özgür bıraktığı zaman İsrailliler, aceleyle Ülkeyi terk ederler. Bu esnada ekmek hamurunun mayalanmasını beklemezler. Bunu anmak için Hamursuz Bayramı boyunca mayasız ekmek yenir ki buna Matza denir.  Bu bayramın semboludür.

Yahudiler Hamursuz bayramında hiçbir kabaran veya mayalanan ürünü tüketemeyecekleri gibi, buğday, arpa, darı, yulaf, çavdar adı verilen tahılları ve bundan üretilmiş yan ürünleri de (makarna, bira, ekmek, vb.) evlerinde bulunduramazlar. Seder adı verilen sofralarda yemekler yenir.

5 Temmuz 2015 Pazar

Bir malın yıpranma ya da teknik gelişmeden kaynaklanan eskime nedenleriyle değerinden düşmesi ...

Amortisman,  
(Fr. amortissement).
Yıpranma payı. 

Faizin işlemesine son vermek için bir tahvilin birden ödenmesi
Bir işletmede kullanılan bina, makine, demirbaş gibi fiziki mallarda ortaya çıkan yıllık aşınma veya eskime.
Yıpranma, değer yitirimi.

Gündüz, gün ...

Nehar.
Nehari ise gündüzlü anlamındadır.
Ruz,
Gündüz,
Gün,
Eski dilde gün, Yevm,
Yevmiye kelimesi de buradan türemiştir.
Arapça Enhür kelimesinden türetilmiştir.


Fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar olan aydınlık.
Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü.

31 Mart 2015 Salı

Soyut cebir ve kuramsal fiziğe olan çığır açıcı katkılarıyla bilinen bir Alman matematikçi ...

Emmy Noether.
Asıl adı Amalie Emmy Noether.
(1882-1935).
Yahudi bir aileye mensup Alman Kadın Matematikçi.
Noether teoremi; Simetri ile korunum yasaları arasındaki temel bağı açıklar.
Babası gibi matematikçi olan Emmy Noether, 23 Mart 1882 yılında Bavyera’nın Erlangen kasabasında doğmuş ve Erlangen Üniversitesi Matematik mezunudur. 1907 yılında Erlangen Matematik Enstitüsü' nde maaş almadan yedi yıl çalışmıştır. 1933 yılında Alman Nazi hükümeti Yahudileri üniversitelerden uzaklaştırınca ABD' ne taşındı.  Pensilvanya ’daki Bryn Mawr Üniversitesinde görev aldı. 1935 yılında bir ameliyat sonrası 53 yaşında ABD'de öldü.

30 Mart 2015 Pazartesi

Hatay çökelek kurutması ...

Sürk,
Hatay çökelek kurutması.
Antakya çökelek kurutması.
Peynir kurutması. 
Lor peyniri kurutması.
Bir çeşit peynir kurutmasıdır.

Antakya yöresine özgü bir ürün olup çökelek elde edildikten sonra içine kırmızı pul biber, taze kekik, yenibahar, çakşır otu, toz karabiber ve dövülmüş Hindistan cevizi katılarak elde edilen, özel lezzetli bir süt ürünü.

Lor peynirinin çeşitli baharatlarla (çörek otu, kekik, defneyaprağı, karabiber, kimyon, tarçın, pul biber) harmanlanmasıyla yapılır. 


Sürk yapımı için gerekli malzemeler;
2 kg çökelek ( bazı yörelerde lor peyniri yada minci denir). Çökelek, yoğurdun yayıkla içindeki yağı alındıktan sonra kalan ayran, pişirilerek suyundan ayrılır. Sonra bir bez veya bezden yapılan torbalarda üzerine bir ağırlık konularak içinde kalan suyu çıkartılarak çökelek elde edilir.
3 Yemek kaşığı acı biber salçası.

2 Çay kaşığı karabiber
2 Çay kaşığı kekik (Kuru).
2 Çay kaşığı kimyon,

2 Çay kaşığı Çörek otu, 
2 Adet Defne yağrağı,(Tercihen bakteri oluşumunu önleyeceği düşüncesiyle konur.)
2 Çay kaşığı tarçın, 
Yarım Çay bardağı Zeytinyağı,
1 Tatlı kaşığı pul biber.

Yapılışı; 
Derin bir kaba çökeleği koyun. Defne yaprağını iyice ufalayın. Diğer bütün malzemeleri üzerine koyup aynı oranda karışacak kadar iyice çiğ köfte gibi yoğurun. Yoğurma işlemi bitince bir gün dinlendirilir. Daha sonra avucunuza  çökelekten alıp yuvarlayın. Bir tepsinin içine gazete kağıdı yada bolca kağıt havlu koyun. Yoğrulup top şekline (mandalina büyüklüğünde)  getirilen çökelek bu kağıtlar üzerine dizilir. Üzerini  tülbent  ile örtün. Kuşlar, böcekler  veya sinekler konmasın. Tepsiyi  gölgede, toz almayan ve  havadar bir yere koyun. Her gün  altındaki gazateyi veya kağıt havluyu degiştirerek en az üç ya da dört gün kurutun. İyice kuruyan çökelekler kavanoza yerleştirilir. Üzerine sızma zeytinyağı doldurularak ağzı iyice kapatılır ve buzdolabında saklanır. Ayrıca buzdolabı poşetinde yenilecek miktarda derin dondurucuda saklanabilir. 

Sürk ile salata yapmak, küçük bir soğanı uzunlamasına ince ince doğrayın. Üzerine sürkü  ufalayın. Soğanla birlikte karıştırılır. İçine maydonoz, domates ve yeşil biber doğrayıp karıştırın. Üzerine sıvı yağ gezdirilip afiyetle yenir.

Sürkü bir tabağa doğrayıp üzerine sadece sıvı yağ konularak kahvaltıda yenilir.

Bir de kurutma işlemi bitince samanlı kağıtlara veya gazete kağıtlarına sarılarak küflendirme yapılır. Bu işlem bir hafta kavanozlarda saklanan çökelek kağıtlardan çıkarılarak 1 gün havalandırılır. 

Daha sonra tekrar kağıtlara sarılarak kavanoza yerleştirilir. 10 gün sonra tekrar kağıtlardan çıkarılıp üzerleri temizlenir.  tekrar bir gün havalandırılır ve tekrar kağıtlara sarılarak kavanoza yerleştirilir. Artık çökeleğin küflenmesi yavaş yavaş içe doğru işler. Bu şekilde küflendirilir.  Yerken bıçakla küf sıyrılır.

28 Mart 2015 Cumartesi

Suikasti engelleyen tabaklara verilen ad...

Celadon,
Çin veya Japon porselen tabakları. 
Porselen, (Fr. porcelaine).  
Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamurundan yapılmış (tabak vb.)
Mertebani, 
Osmanlıca fağfuri, Fağfur.
 
Porselen uzun ömrü, dayanıklılığı, sağlık açısından daha iyi olup, toprak kaplardan inceliği,  zarif görünümü dayanıklı ve sağlık açısından daha üstün olmasından dolayı yemek kapları üretiminde tercih edilir. Osmanlı döneminde saraylarda  kullanılan porselen kaplar ganimet veya hediye olarak gelmiştir. 

Porselenler en iyi üreten Çin, Japonya ve Avrupa Ülkelerinden tedarik edilmiştir. Bunlar tabak, sahan, kase, fincan, tepsi, ibrik gibi şekillendirilmiştir.Osmanlı döneminde Padişahlar hep zehirlenme sonucu öldürüleceklerini düşündüğünden çeşitli tedbirler almışlardır. İktidar ve güç sahibi kişiler için zehirlenerek bir suikast sonucu öldürülecekleri evhamı nedeniyle alınan bu tedbirlerden bir tanesi de bu porselen tabak ve kaplar olmuştur. Bu işle ilgili olarak çaşnigir (çeşnici) denen kişi ve makamıyla kurumsal bir hale getirilmiş olup yemekle suikasti önlemişlerdir. 

Ancak  Saltanat sahibi kral, padişah, hakan, diktatör gibi zalim kişiler çevresindeki en güvenilir kişileri bu makama getirirlermiş. Buna rağmen yinede bir çok kral, hakan ve padişah seçtikleri bu kişilerce zehirlenerek suikaste uğramışalardır. Bu nedenle dönem dönem sofrada suikaste karşı muhtelif tedbirler almışlardır. Ama sonucu pek değiştirmeyen bu tedbir arasında bakır yerine altın tabaklar ve çatal, kaşık kullanılmıştır. Çeşnicibaşına da güvenmemişler. Yerine kilercibaşı almışlarıdır. Ayrıca içeceklerden sorumlu şarabdar veya kahvecibaşı gibi görevliler de bu zehirlenme ve öldürülmeye karşı tedbir olarak kullanılmıştır. Saraylara özel hastane, doktor ve hekim  dahi önleyememiştir. Hatta yemekte bıçak ve zehir gizlemeye olanaklı tuz dahi bulundurulmazdı. Osmanlılarda Çin kökenli olan bu porselenlere fağfur veya fağfuri olarak adlandırılmıştır. Lotus, şakayık, lale gibi çiçek bezemeleriyle süslenmiştir. Ejderha, kuş ve çeşitli hayvanlar motif olarak kullanılmıştır. Osmanlı Padişahları celadon denen bu doğu kökenli Çin ve Japon porselenlerine güvenmişlerdir. Önleyici bir tedbir olarak zehiri aldığına, süzdüğüne veya gösterdiğine inanılan Çin veya Japon porseleni (celadon - fağfuri) tabaklar kullanılmıştır.