Translate

31 Ağustos 2013 Cumartesi

"Birleşik Krallık" anlamında İngiltere ve İskoçya Krallığını simgeleyen harfler ...

UK,
Büyük Krallık (United Kingdom-UK),
İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'yı içine alan ülkelerin oluşturduğu krallık.  
Birleşik Krallık, Britanya İmparatorluğu döneminde kapsadığı çok geniş coğrafya nedeniyle "güneş batmayan imparatorluk" olarak bilinir.
Birleşik Krallık dört devletten meydana gelir: 
Galler, İngiltere, İskoçya ve Kuzey İrlanda. 
Bu devletlerin, İrlanda Adası'ndaki Kuzey İrlanda hariç, hepsi Büyük Britanya adasındadır. 

Bunların haricinde krallığa ait irili ufaklı birçok ada vardır. Wight Adası, Lundy, Scilly Adaları, Anglesey ve Hebrid Adaları, Orkney Adaları ve Shetland Adaları bunlardan bazılarıdır.
 

Büyük Britanya (Great Britain-GB),
İngiltere, İskoçya ve Galler'in içinde bulunduğu Britanya adalarının en büyüğüdür. Coğrafik bir bölgeyi ifade eder.  Kuzey Denizinde, Avrupa kıtasının batısında yer alan adalardır.

Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka...

Anele, ( İt. anello),
Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka.
Gemilerde kullanılan demir halka.
Hareketli demir halka. 
Aneleye yapılan bir çeşit bağ için anele bağı denir. 

29 Ağustos 2013 Perşembe

Fasulyenin yanına dikilen sırık ...

Herek, (Rumca).

İspalya,
Değnek, 
Sırık,
Cerek,
İnce uzun sopa,
Fasulye sırığı,
Küçük ağaç.
Fasulyenin yanına dikilen sırık.  
Üzüm çubuklarının altlarına dikilen destek.
 

Fasulye, asma vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık.
Asma dalları ve fasulyelerin sarkmaması için destek olarak dikilen sırık.
Sebze ve asma fidelerini dik tutmak için yanlarına çakılan sırık, kazık. 
Asma, fasulye gibi bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, cerek, sopa, ağaç.
Fasulye fidanının sarılması için toprağa sokulan sırık, uzun sopa.
Kesilip dalları budanmış, ince ve uzun orman ağacı, sırık, sopa, değnek.
Asmaları, fidanları, fasulye gibi tırmanıcı nebatları bağlamak için yanlarına dikilen sırık, değnek, İspalya.

27 Ağustos 2013 Salı

Dokununca kaşındıran ot ..

Isırgan otu,( Fr. ortie ).
Latince, Urtica dioica,
Isırgangillerden, her tarafı sert tüylerle kaplı, kaşındırıcı bir ot.
Isırgan otuna halk dilinde verilen isimler;
Ağdalak, 
Cımcar, Cıncar, Cılagan, Cızgan, Cincar, 
Çinçar (Artvin Şavşat yöresi)
Dadırkalak,  Dala diken, Dalagan, 
Dalayan diken, Dalgan, 
Dalıgan, Dancak otu,
Erinç,
Gezgez, Geznik (Doğu Anadolu), 
Gıcıkdan,  
Gidişgen-Gidişken otu (Uşak yöresinde),
Isırgı, 
Sırgan otu, 
Yığınç.

Genel olarak ısırgan veya ısırgan otu dendiğini zaman büyük ısırgan otu türü anlaşılır. Isırgangiller familyasından otsu bir bitkidir. İlkbaharda çiçek açan, oval ve kenarları dişli-tırtıklı yaprakları üzerinde yakıcı tüyleri olan bu bitki daha çok yol kenarlarında, duvar diplerinde kendiliğinden yetişir. Boyu 20-80 cm. olan çok yıllık bir bitkidir. Romatizma ve eklem ağrılarına karşı etkilidir. İdrar artırıcı (diüretik) olup kanı temizleme özelliği vardır. Bu nedenle böbrekkumunu döken, ödem, balgam söktürücüdür. 

Isırgan otuna çıplak elle temas edildiğinde deride kaşıntı ve alerji yapar. Bunu nedeni yaprakları üzerinde bulunan tüylerdendir. Bu tüyler deri ile temas ettiği zaman baş kısmı kısmı kırılır. İçinde bulunan formik asit (karınca asiti) deride kaşıntı ve kızarıklık yapar. Sanki bitki tarafından ısırılmış, dalanmış gibi acı verir ve ısırgan denir.

Bitkinin fındık şeklindeki meyveleri, kökü, yaprakları, tohumu, gövdesi hepsi ayrı ayrı kullanılır. Sebze olarak yemeği de yapılır. Kökü kaynatılarak suyu ile saçlar yıkanır ise saç dökülmesine ve kepek için etkilidir. Bitkinin kökünde tanen ve lignan, tohumunda müsilaj ve protein yapraklarda flavon, C vitamini ve demir vardır.

Isırgan bitkisinin Büyük ısırgan, Acı ısırgan (Urtica dioica) -
Küçük ısırgan, Tatlı ısırgan (Urtica urens) - Dağ ısırganı (Urtica gracilenta) - Kara ısırgan (Urtica pilulifera) - Kalp yapraklı ısırgan (Urtica chamaedryoides) gibi türleri vardır.

25 Ağustos 2013 Pazar

İsrail'de doğmuş İsrailli ...

Sabra,
İsrail halkı tarafından aslı ve doğumu İsrail'de olanlara Sabra denir.
İsrail'de doğmuş İsrailli.

1948’de kurulduğunda nüfusunun neredeyse tümü göçmen olan İsrail’de doğanlar, farklı karakterlerinden dolayı Sabra diye  nitelendiriliyor.
 

Dünyanın en çok aranan modelleri arasında bulunan İsrailli Bar Refaeli (1985 doğumlu güzel) de bir sabradır. Sanki tipik bir Amerikan güzeli imajına sahip olan model kişilik olarak tam bir İsraillidir. Sarışın top model Amerikada yirmi yıl kalmış olup mükemmel bir ingilizce konuşmaktadır. Ancak aksanı içinde İsrailli bir sabra olduğu belirgindir. 




Sabra kelimesinin diğer bir anlamı;
İsrail’de yetişen dışı son derece sert ve dikenli, içi ise tatlı ve yumuşak olan bir tropik meyve.

23 Ağustos 2013 Cuma

İspanya’da Art Nouveau (Yeni Sanat), akımının öncüsü olan ünlü Katalan mimar ...

Antoni Gaudí, (1852 Reus -1926 Barselona).
Antoni Plàcid Guillem Gaudí i Cornet,

İspanya’da Art Nouveau (Türkçe: Yeni Sanat), akımının öncüsü olan ünlü Katalan mimar.
Barselona’nın en ünlü mimari eserlerinin yaratıcısıdır.

İspanya Katalonya bölgesi Reus kentinde 25 Haziran 1852 yılında doğmuştur. Eğitimini 1878 yılında bitirip Barselona'ya imza atmış  sanatçı, mimardır. İspanyada ortaya çıkan ve sanat tarihine damga vuran Art Nouveau  akımının öncülerinden biri olan mimarın  eserleri tüm Barselonayı süslemiştir. 

Yapıtları; 
Park Güell, Colonia Güell Türbesi, Casa Milà, Casa Vicens (yazlık ev), Güell Pavilyonu, Güell Sarayı, Güell Mahzeni, Colonia Güell Türbesi, Teresano Koleji, Celvet Evi, Bellesgurad Villası,  La Pedrera adıyla bilinen Casa Milà, La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Bazilikası, Bellesgurad Villası (1900-1905).

Mimar, Antoni Gaudi yapmış olduğu sekiz eserle Unesco Dünya Mirası Listesine girmiştir. Tüm dünya eserleriyle büyük ses uyandırmıştır. Koyu bir Katolik ve ateşli bir Katalan milliyetçisi olan Mimarın eserlerinde doğa ve din temalarını işledi. Eserlerinde seramik, renkli cam, doğrama konularında oldukça yetenekli olan Antoni Gaudí, bu yeteneklerini mimarlıkla birleştirince ortaya eşsiz eserler çıkmıştır.

La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Bazilikası, 1882 yılında Mimar Francesc de Paula Lozano tarafından yapılmaya başlanan Sagrada Familia kilisesini uzun yıllar çalışarak (1908-1926 yılları arasında) bitirmeye çalışmıştır. 

7 Temmuz 1926 yılında 74 yaşında iken geçirdiği bir trafik kazası sonucunda ölmüştür. Bu büyük usta en büyük eseri olan ünlü La Sagrada Familia kilisesine gömülür.

Eskiden yaşasın, çok yaşa, sağ ol...

Zindabat,
Zinde-bâd (Farsça).
Yaşasın, çok yaşa, sağ ol.
Çok yaşa.

Osmanlı ordusunda taşıma işlerinde kullanılan yük hayvanı ..

Mekkare, (Arapça).
Mekkâre,
Kiralanan yük hayvanı.  
Osmanlı ordusunda taşıma işlerinde kullanılan at, deve, katır, eşek gibi yük hayvanlarına denir. Halktan bu iş için belirli bir ücret karşılığında bu tür hayvanlar ordu için kiralanır. 

Develerle çölde  kervanlarla taşıma yapılırdı. Mekkare arapça bir deyimdir. Bu işi yapan kişilere mekkareci denir. Mekkareciler katır, deve, at, eşek sırtında nakliye ve taşımacılık yaparlar. Mekkare, kira hayvanlarına yüklenen levazım, eşya, yük olarak kullanılmıştır.  Osmanlı bir zamanlar levazım adı da vermiştir.Şimdilerde lojiktik olmuşştur. Taşıma ekipmanları değişmiş. Motorlu taşıtlara, gemilere, uçaklara yükselmiştir. Güncellendiğinde bunlar lojistik, tedarik destek kelimeleri ile ifade edilmeye başlanmıştır. En çarpıcı evden eve nakliyat artık hayatımıza girmiştir.

22 Ağustos 2013 Perşembe

Çin'in uzay gemisinin adı ...

Shenzhou, (Şinzo).
Sihirli ok,
Kutsal gemi anlamına gelir.

Çin'in süper bir güç olarak ortaya çıkışının bir kanıtı olarak insanlı uzay aracı Shenzhou, ilk olarak Kasım 1999 yılında uzaya gönderilmiştir. Çin’in kuzey batısında bulunan Gansu eyaletindeki Jiuquan Uzay Üssü’nden, Uzun Yürüyüş adlı verilen taşıyıcı füzesiyle uzaya  ikinci kez insansız uzay gemisi fırlatıldı.

Shenzhou uzay gemisi ile Yang Liwei adındaki kişi 15.10.2003 tarihinde uzaya giden ilk Çin vatandaşı oldu.  Fei Junlong ve Nie Haisheng iki kişilik mürettebat ile Yang Liwei, Shezhou gemisinde 6 Ekim 2005 yılında uzayda 5 gün geçirdi. Shenzhou uzay aracının tasarımı, Rus-Sovyet Soyuz uzay aracının tasarımına benziyor.

Küçük denk, top ...

Ferde,
Bohça,  Çıkı,

Küçük denk, top. 
Sarılmış küçük yük.
Denkleştirilmiş yük, eşya..
Küçük balya.
Balya, Denk, 
Yatak, yorgan, kumaş gibi eşyaların sarılıp bağlanarak balya haline getirilmiş yük. Nakledilmek üzere denk yapılan eşyalardır. 
Koli, Paket, Kargo.

Eski dilde küçük mızrak ...

Nizek, (Farsça).

Süngü.
Küçük süngü nizk.
Küçük mızrak.
Eski dilde küçük mızrak, nizek.
Nize, Mızrak,
Nizedar, Mızrağı olan, mızrak taşıyan. süngülü 
Nizezen(Farsça), mızrakla vuran, mızrakçı.

Nizek kelimesi, Cariye, Kaldıraç anlamında da kullanılır. 
Kenizek ise küçük cariye demektir.

20 Ağustos 2013 Salı

Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme ...

Taziye, (Arapça).
Başsağlığı dileme, Allah Rahmet Eylesin.
Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme,
Taziyet, 
Yeni ölen birisinin yakınlarının acısını paylaşmak.
Teselli etmek. 
Baş sağlığı dilemek. 
Allah sabır versin demek.
Hakkın rahmetine kavuşan kişilerin yakınlarına, sevenlerine başsağlığı dilemek.
Vefat ve taziye,
Acıları paylaşmak.

18 Ağustos 2013 Pazar

Eğrelti otu, aşk merdiveni ..

Fujer, (Fr. fougère).
Fougère nephrolepsis, 
Fern eğreltiotu. 
Eğrelti otu.
Eğrelti otu, 

Aşk merdiveni, (nephrolepsis exaltata).
Aşk merdiveni çiçeği,

Aşk merdiveni, fujer eğreltiotugiller ailesinden bir bitkidir. Genelde yaprakları için yetiştirilen bitki her ortamda yetiştirilir. Boyu 45 - 75 cm olan bitkinin yaprakları merdiven şekline benzediği için  aşk merdiveni de denir. Bitki humuslu ve organik toprakları sever. Nemli ve gölgeli ortamı sever. Kolay ve hızlı gelişen bitki doğrudan güneş ışığı istemeyen bir bitkidir.  Bitki bulunduğu ortamda başka bitkilerle temas etmemeli hava akımlarından korunmalıdır.

Aşırı sıcağı sevmez. 15- 20 santigrad derece sıcaklık ortamında toprağı nemli olacak şekilde bakımı yapılır. Eğrelti otlarının yanlarından çıkan yavru bitkiler ayrılarak çoğaltılır. Bitkinin yapraklarının uçları kahverengi olursa problem vardır. Kontrol edilmelidir.

17 Ağustos 2013 Cumartesi

"Piyano Konçertosu", "Spartaküs" ve "Gayane" adlı bale müzikleriyle tanınmış Ermeni Besteci ...

Aram Haçaturyan, 
Aram Khachaturian,
Aram İlyiç Haçaturyan.
Ünlü Ermeni asıllı Sovyet bestecisi (1903-1978),
Ermeni asıllı rus besteci ve orkestra şefi.

Haçaturyan, Sovyet müziğinin üç devi, Titans'ı olarak Sergei Prokofiev ve Dmitri Shostakovich ile beraber anılır.
 
Nahçıvanda fakir bir Ermeni ailenin çocuğu olan Haçaturyan, Tiflis doğumludur. 19 yaşında Moskova taşınmış. Aram önce viyolensel öğrendi. 1930 yılında Nina Makarova ile evlendi. 1934 yılında 30 yaşında Moskova Konservatuarından mezun olmuştur. 1943’de Komünist Parti’ye katıldı. Genelde eserlerinde klasik Avrupa müziği ve Ermeni halk müziğinden etkilenmiştir. Rusların doğuculuk geleneğini sürdürmüştür. Kafkas uluslarının ezgilerinden, müziklerinden esinlenerek yaptığı besteler dünyaca  gözde eserler olmuştur. 1951 yılında Moskova Gnessin Devlet Müzik ile Eğitim Enstitüsüsünde profesör olarak çalışmaya başladı.

Haçaturyan'ın bir çok eseri film ve Televizyon dizilerine konu olmuştur. Spartacus (TRT) ile , Frigya Adagio, Gayane (Kılıç Dansı) adlı balesi ile meşhur Sabre Dance gelen adagio ile ünlüdür.

Aldığı ödüller;
Yüzyılın en iyi bestekar ile şef ödülü-1951 (Moskova).
Yüzyılın en iyi bestekar ile şef ödülü (Viyana). 
Stalin ödülü (iki kez).
Sovyetler Birliği’nin halk sanatçısı ünvanı (1954).
Lenin ödülü (1959).

Ermeni Ulusal Marşı’nın da bestecisi olan Aram Haçaturyan, 1978’deErivan’da toprağa verilmiştir. Ermenistan'da anısına 1998 yılında 50 dram kâğıt para üstüne resmini koymuştur.

Eserleri;
Senfoniler; Senfoni No. 1- No. 2- No. 3
Piyano Konçertosu,
Keman Konçertosu,
Çello Konçertosu,
Masquerade Süiti,
Lermontov Süiti,
Bale; Spartaküs, Gayane, (meşhur kılıç dansı).
Oda müziği ; Keman ve piano için üçlü (1932), 
İvan’ın maceraları, Toccata, Etüd, Solo piyano, Piyano sonatı (1976)

16 Ağustos 2013 Cuma

Madagaskar yerlileri ölülerin kemiklerini toprağın altından çıkarıp, kasabanın etrafında bir tur gezdirdikten sonra tekrar gömülmesi törenine verilen ad ...

Famadihana, 
Ölü döndürme, 
Famadihana Madagaskar insanlarının bir mezar geleneğidir. Kemiklerin dönümü olarak bilinir. Famadihana yedi yılda bir uygulanan bu gelenek on yedinci yüzyılda başlayan, yeni ve genç bir gelenektir. Madagaskar yerlileri ölülerin kemiklerini toprağın altından çıkarıp, kasabanın etrafında bir tur gezdirdikten sonra tekrar gömüyorlar. Bu törene 'famadihana' adı veriliyor.

Madagaskar'da bir ölü ölünce, (ölü ölmez) insanların vücutları tamamen çürür. Ama ruhları atalarının dünyasına katılacağına inanılıyor. Bu sürece yardımcı olmak için aileler Famadihana adlı bir mezar geleneğini devam ettirmektedirler. Bu gelenekte, aileler her yedi yılda bir mezardan kemikleri çıkararak yeni ipek kumaşlara sararlar. Aileler ve sevdikleri yeni ipek kumaşa sarılan bu kemikler ve cesetlerle beraber bu mezar etrafında dans ederek havaya kaldırır. Sonra yeniden gömülür.   

Famadihana uygulaması ipek örtülerin maliyeti ve bazı Hıristiyan kuruluşlarının (Evanjelik Protestanlar) muhalefeti nedeniyle gerileme yaşıyor. Tören, ölü için onur olup sevdiklerine bağlanmak için toplanan grubun bir canlı müzik eşliğinde yapılan bir kutlamadır. Bu kutlamalar şarkı, dans, içki, gıda ve aileyi içerir. Aileler zebu et, yemekler, çorbalar, içecekler, tatlılar hazırlar ve hep beraer yerler. Törene ölü ve yakınları davet edilen bir aile birleşimidir.  

Dünyada ciddi cenaze geleneklerinden farklı olarak, famadihana töreni yas değil bir kutlama ve eğlence, kahkaha zamanıdır. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler, aile ve kasaba eşrafı ve hatta zaman zaman gelip geçenlerden önemli insanlar bu törenlere katılırlar.


Famadihana töreni aile bağlarını kutlamak için eşsiz bir ritüeldir. Bu bir festival havasındadır. Madagaskarda büyük bir sevinç içinde aileler cesetleri ile canlı müzik eşliğinde müzik ve dans eder, oyunlar oynanır, hayvan kurban edilerek etler çeşitli misafirlere ve aile üyelerine dağıtılır. Yaşlılar çocuklarının kendilerinden önceki ölen ölülerin önemini açıklarlar.  Ölülerin ruhları uzun yıllar yaşayabilir. İnsan vücudunun tam ayrışması tamamlanarak uygun törenlerle atalarının dünyasına katılmak inancına dayanan festival havasında bir törendir. Bu törenlerle geniş aile bir araya gelip akrabalıkları kutlanmaktadır.

15 Ağustos 2013 Perşembe

Yunan mitolojisinde kavga tanrıçası ...

Eris,
Eris (Farsça Zeki, akıllı, uyanık, zeyrek, uslu demektir).
Tanrıça dişi Tanrı demektir.
Yunan mitolojisinde Kavga Tanrıçası, Uyumsuzluk Tanrıçası, Nifak Tanrıçası, 
Yunan mitolojisinde Fesat Tanrıçası, Fitne Tanrıçası, Anlaşmazlık Tanrıçası,
Yunan mitolojisinde Savaş Tanrısı Ares' in kızkardeşidir.
Eris,Yunan mitolojisinde savaş tanrısı Ares'in kız kardeşi olup kavga, fitne ve fesat tanrıçası olarak bilinir. Truva Savaşı'nın çıkmasına neden olduğu rivayet edilir. 
Rivayete göre; Yunan tanrılarının en dürüstü, en dindarı olarak bilinen Aiakos'un oğlu Telamonunun kardeşi Peleus ile dönemin en iyi savaşcısı olan Aşilin annesi suyun tanrıçası, gümüş ayaklı Thetis ile evlenmek için tertipledikleri düğün törenine bütün tanrıları, tanrıçaları, ölümlüleri davet etmişler. Ama fitne ve fesat çıkartarak kavgaya neden olacağını düşünerek tanrıça Eris’i düğüne çağırmamışlar.    

Koca nifak tanrıçası hemen fitne ve nifak tohumlarını saçmış ortalığa. Üzerinde en güzel olana yazılı altın bir elmayı düğün alayına sunmuş. Hemen Zeus’un eşi Hera; en güzel ben olduğum için bu elma benim hakkım diyerek sahiplanmek istemiş. Amma düğünde bulunan Athena atılmış; nereden senin hakkın oluyormuş diyerek itiraz etmiş. Bu elma benim hakkım demiş. Yani çok güzel tanrıçaların arasında herkesin bildiği üzere en güzel benim diyen Afrodit almak istemiş. Güzellerin hepsi ben dha güzelim diyerek sahiplanmek isteyince ortalık karışmış. Bakmışlar olacak gibi değil. Hemen en büyük TanrıZeus’a soralım demişler.  Zeus düşünmüş taşınmış bir yol bulamamış. Bir tarafta kıskanç mı kıskanç karısı, öte tarafta Atena ile Afrodit gibi ateş parçası dilberler. Zeus çözüm olarak en güzel ve doğru kararı bir ölümlü verir diyerek yakışıklı Truva prensi Paris’i önermiş. Bunun üzerine, üç kadın da Paris’in aklını çelmek etkilemek için ona cilve yapmışlar. Hatta rüşvet önermişler. Hera beni seçersen, seni Avrupa ve Asya’nın efendisi yaparım demiş. Atena sana bilgelik ve cengaverlik bağışlarım. Tarihin unutmayacağı bir kahraman olursun demiş. Afrodit ise ben sana böyle şöyle paye vermem.  Ama sana ölmeden önce öyle bir dilber veririm ki, dünyanın bütün erkekleri ona aşık olur. Yine de sen bilirsin diyerek son sözü söylemiş. Dünyaya hakim olan bir cengaver mi ? Dünyanın Kahramanı mı? Yoksa aşk mı? 

Akıllı adam Paris. Hemen kararını vermiş. Aşk demiş. Yani Afrodit demiş. En güzel olarak seçilen ve altın elmaya sahip olan olan Afrodit sözünü tutmuş. Paris’e, o zaman dünyanın en güzel kadını olan Yunan kralı Menelaus’un karısı Helen’i ayarlamış. Tabiki bu sonuçla Hera’nın nefretini kazanır. Truva kentinde Sparta Kralı Menelaus ile Yunanlılar (Akalar) arasında bir savaş başlar. Bu duruma en çok Eris sevinir. Bu nedenle iki ulus on yıl süre ile birbirleri ile savaşır. Düşünün fitne, nifak, bölücülük nefretle birleşince Dünya tarihi değişiyor.

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Doğu Akdeniz ülkelerinde yerleşen ve ticari etkinliklerde bulunan Avrupa kökenli kişiler ..

Levanten, 
Levantar.
Levantin, Lövanten diye okunur.
İng. levantin, Fr. levantin.

Doğu Akdeniz ülkelerinde yerleşen ve ticari etkinliklerde bulunan Avrupa kökenli kişiler. 
Özellikle Tanzimat sonrasında büyük liman kentlerinde yoğunlaşan ve ticaretle uğraşan, Hristiyanlara verilen ad.
Avrupalı gibi görünmeye özenen, züppe tavırlı kişilere denir.
Argoda Tatlısu Frengi denir.

Levanten, özellikle Tanzimat sonrasında büyük liman kentlerinde (özellikle İstanbul-İzmir gibi) ticaret, tefecilik, bankerlik gibi işlerle uğraşan müslüman olmayan azınlıktan olan kişilere Osmanlı döneminde verilen ad.  

Levantenler, Avrupa asıllı olup bu liman kentlerine yerleşmiş veya evlenerek soyu karışmış kimselerdir.  

Genellikle, deniz ticareti yapan Akdeniz ülkelerinden (Venedik, Genova, Ragusa) ticaret ile uğraşan diğer ülke ve şehirlerden gelip (Amsterdam, Hollanda v.b.) daha ziyade İzmir ve İstanbul'a yerleşmişlerdir.

13 Ağustos 2013 Salı

İzmir Alsancak Limanının adı ..

Punta,(Rumca). 

İzmir Alsancak semtinin eski adı.
Eskiden Alsancak semtine verilen ad.
Alsancak'ın liman ile kıbrıs şehitleri arasında kalan küçük bölgesine verilen rumca ad. 

Halk arasındaki bir söylentiye göre, eskiden bu yörenin limanında çalışan Rum görevliler ve hamallar çalışırlarmış. İzmir'in rutubetli havasından ve ayazından dolayı zatürre hastalığına yakalanırlarmış. Zatürre batar, punta, pnömoni, akciğer iltihabı demektir. Hastaların akciğerlerinde nokta şeklinde lekeler oluştuğundan rumca punta denmiştir. Yunanca punta nokta anlamındadır. Bundan dolayı Alsancak körfezinin o ayazı ve zatürre eden havasından dolayı bu semte Punta adı verilmiştir. İzmir'in kurtuluşundan sonra bu semte Alsancak semti denmiştir.

Zatürre hastalığı ...

Punta,
Zatürree.
Zatürre,
Batar,(Halk dilinde).
Pnömoni, (Pneumonia).
Akciğer yangısı,
Zat-ür rie ,(Arapça).
Akciğer zarı iltihabı. (akciğer lobunun iltihaplanması).

Halk arasında Akciğer iltihabı, 


Tıp dilinde pnömani olarak bilinir. Zatürre, sancı, ateş ve öksürükle beliren, tehlikeli bir akciğer hastalığı olup bakterilerin yol açtığı, yüksek ateş, öksürük ve koyu balgamla kendini belli eder. Genellikle kış mevsiminde daha çok görülür. Hastalık ölümcül sonuçlar doğurabilir. Akut, subakut, ve kronik pnömoniolmak üzere sınıflandırılabilir. Ayrıca viral, bakteriyel, mikotik, mikoplazmal, paraziter, lober, bronköpnomoni, irinli, fibrinli, interstisiyel, embolik, granülomatöz olarak bahsedilen zatürre çeşitleri vardır.
Akciğerlerin görevi olan solunum, oksijen alış veriş işlevi bozulur. Bu nedenle kanda oksijen seviyesi azalır. Zatürre teşhisi için akciğer röntgen filmidir. Zatürreye uygun tedavi şeklini belirlemek için neden olan mikrobun tayin edilmesi gerekir. Bu amaç için balgam ve kan tahlili yapılır. Bronoskopi (Bronşları endoskopik olarak incelenmesi)  gerekebilir.  

Zatürre hastalığına alkol ve sigara kullanan kişiler, yeni ameliyat olmuş kişiler, kronik bronşit, akciğer ve kalp hastalığı bulunanlar, kısaca bağışıklık sistemi zayıflamış hastalar daha çok yakalanıyor. 

Zatürreye neden olan bakteriler, mikroplar temas sonucu, solunumla beraber vücuda alınır. Burun ve ağız birleşiminde, üst solunum yollarında gruplar halinde yerleşip çoğalırlar. Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların toplu halde yaşadığı okullar, kantinler, sinema, tiyatro, askeriye ve yurtlar zatürrenin bulaşma ihtimalinin fazla olduğu yerlerdir. Hastalık soğuk algınlığı kadar bulaşıcı değildir. Salgın şeklinde ortaya çıkabilir. Bulaşması için en uygun ortam bir arada yaşayan ailedir. Özellikle küçük çocuklar arasında yaygındır.

Zatürre gecikmeden tanı konması ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Hastalarda tedaviye gecikmeden başlanılması gerekir. Yaşlı hastalarda erken teşhis tedaviyi olumlu olarak etkiler. Zatürre hastanın yaşına, hastalığın ağırlığına, başka bir hastalığının bulunup bulunmamasına göre evde ya da hastanede tedavi edilebilir. Evde bakım şartları uygun olmayan ve ilaçlarını düzenli kullanamayacak hastalar ile
hastalığın şiddetine, neden olan mikroba göre hastanede tedavi edilmelidir.

Yüksek risk taşıyan hastalara bağışıklığı artırmak amacıyla,
koruyuculuğu 7-10 yıl olan  zatürre (Pnömokok) aşısı önerilir. Tekrarı beş yıl sonra bir kere daha yapılabilir ama daha fazla tekrarı önerilmez. 

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Endonezya'da bulunan faal bir yanardağ ...

Rokatenda Yanardağı,
Endonezya  240 milyon kişinin yaşadığı,  fay hatları üzerinde yer alan bir adalar ülkesidir.
Endonezya'nın güneyindeki Palue adasındadır. Palue Adası, Doğu Nusa Tenggara eyaletinde yer alan, 12 bin nüfusa sahip 4 kilometre yarıçapında bir adadır.
Krakatoa Yanardağı (Rakata, Endonezya), Tambora (Sumbawa, Endonezya), Rokatenda Yanardağı (Palue adası-Endonezya), Merapi Yanardağı, Semeru Yanardağı, Vurlali Dağı‎

Yanardağ,
Volkan,
Dünyanın iç tabakalarında bulunan magmanın, yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir.  

 

Sivri uçlu cisimleri kendine veya başkasına batırmaktan zevk alan kişi ...

Pikarist,
Piquerism, (pikarizm). 
Pikerizm, sivri uçlu cisimleri kendine batırmaktan zevk alma durumu.
Biraz mazoşist eğilimler vardır. Acı çekmekten hoşlanan, kimi zaman bundan haz alan kişilere denir.  Pikaristlerin sadist ve mazoşist özellikleri olabilir. Sonuçta aşırı bir düşünce anlayışı ile kendilerini feda edebilirler. Belkide zevklerin en uç noktalarında gezinen manyakların bir ifade tarzıdır. Bunların ne yapabileceklerini  alınacak acıyla orantılıdır.
Nitekim  bir sapıklık, bir hastalık olduğudur. Tedavisi varmıdır. Bu dünyada ölümden gayrı çözüm vardır. 

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Eski dilde Üniversite ..

Darülfünun, ( دار الفنون).

Üniversite. (İng. university).
Üniversite, ( Fr. université). 
Darülulum, 
Durülilm, 
Külliye, 
Camia.

Arapça dar ve fünun sözcüklerinden türetilmiş olup fen evi, fen ilimleri evi anlamındadır.

Fen, Matemetik, Edebiyat, Hukuk, Tıp, Mühendislik, Denizcilik, Öğretmenlik gibi alanlarda eğitim ve araştırma yapan fakültelerden oluşan yüksek öğretim kurumudur. Bilimsel özerkliğe sahiptir. Kamukurumu olan üniversiteler yüksek düzeyde eğitim, öğretim yapmaktadır. Üniversiteler bir öğretim kurumu olup bilimsel araştırmalar ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri  kuruluş ve birimlerden oluşur.

Darülfünun her yıl seçilen bir emin-rektör ve fakülte temsilcilerinden (dekan) meydana gelen bir divan-senato ile idare edilirdi. Yönetmenlikte Edebiyat, Hukuk, Tıb ve Fünun bölümlerinde dört medrese-fakülte vardı. 

Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırma çalışmalarının bir parçası olarak üniversite öğrenime önem verilmiştir. 

Cumhuriyetimizin  ilk yıllarında İstanbul’da bulunan ve Osmanlı Devleti döneminde hizmete giren Darülfünun çağdaş eğitim sistemi yetersizdi. Köklü reformlar gerekmekteydi. Bunun üzerine 1931 yılında, Cenevre Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Albert Malche hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilerek gerekli çalışmalar başlatılmış ve sonuçta Darülfünun'un kapatılıp yerine İstanbul Üniversitesi'nin kurulması kararlaştırılmıştır. İstanbul Darul Fünunu lağvedilip yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur.(1933).
 

Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunmuş yağmurluk ...

Yamçı,
Camçı, Camıçı.
Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk.
Yağmur ve soğuktan korunmak için kıldan, keçeden yapılmış üst giysisi.
Bir yüzü uzun tüylü, kalın yün dokumadan yağmurluk.
Keçeden yapılan yağmurluk.
Keçeden yapılan çoban kepeneği.

Başlıklı deri yağmurluk. 
Adana bölgesinde kısa kollu keçe paltoya verilen ad.
Kütahya yöresinde yağmurluk için denir. 

Yumuşak keçeden yapılan ve sahibini yağmurdan ve soğuktan koruyan bir tür pelerindir. Kafkas erkeklerinin kullandığı vazgeçilmez bir giysisidir. Doğal olarak hava şartlarına rüzgar, yağmur, kar ve toza karşı bir korugan olarak kullanılır.  Keçi kılından keçe gibi dövülerek yapılır. Genelde siyah renkli olur. Pelerin şeklinde tüm vücudu koruyacak şekilde uzun yapılır.

9 Ağustos 2013 Cuma

Antil Adaları' nda, özellikle Jamaika' da yaygın olan ve siyahların anayurt olan Afrika' ya dönüp özgürlüğe kavuşmalarını amaçlayan mistik, kültürel ve siyasal akım.

Rastafari,
Antil Adalarında, özellikle Jamaika'da yaygın olan ve siyahların anayurt olan Afrika' ya dönüp özgürlüğe kavuşmalarını amaçlayan mistik, kültürel ve siyasal akım. Kısaca Afrika yerlileri menşeili bir inanç sistemidir. Rastafari hareketi Jamaikada 1930'lu yıllarda ortaya çıkan, Afrika tabanlı bir ideolojidir. Bazen bir din olarak açıklanan ancak taraftarları tarafından Hayat Yolu olarak kabul edilir. 

Karaiplerde ve özellikle de Jamaika'da yaygın olan eskiden İngilizlerin sömürgelerden köle ticareti yoluyla zorla getirildikleri Afrikaya geri dönecekleri ve dünya krallığı kuracaklarına inanılan bir ideolojidir.

Jamaika, deadlock saç stili (Rasta) ve marijuana deyince hemen Bob marley hatırlanır. Bu akımın öncüsü gibidir. Rasta genelde zencilerin saçlarını tutamlara ayırarak sık sık örmekle uygulanan bir saç örgüsü modelidir. Rastafariliğin deadlock şeklindeki saç modeli hayat tarzının bir görüşü olarak hayattan elini ayağını çekme, dervişlik, hayatı umursamama gibi öğretiyle uygulanmaktadır. Marijuana ise bildiğimiz adıyla ot, esrar gibi bir tip uyuşturucu madde olup Tanrının insanlığa bir armağanı olup Tanrıyla iletişim kurma aracı olarak görülmektedir. Jamaika'da reggae müziğine Rastafariliğin ilahileri kaynak olmuştur. Kısaca Rastafarizim Jamaika, Deadlock saç modeli, Marijuana ile özdeşleşmiştir.


Etiyopya imparatoru Haile Selassie, Tanrının dünyadaki tacı olarak gören dinin inanış ve düşünce biçimine Rastafarianizm adı verilmiştir. Bu ideolojinin renkleri siyah, kırmızı (kan), sarı (altın, mücevher) ve yeşil (dünya) renkdir. Bu renkler Etiyopya bayrağını, siyah renk ise bilindiği gibi Afrika halkını temsil eder.