Translate

3 Eylül 2010 Cuma

Mermi olarak çakıl taşı atan top...

Çakaloz, (swivel gun).
Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top veya bu topu kullanan topçu.
İlkel bir top silahı (top mermisi yerine çakıl taşı atan).
Osmanlı ordusunda kullanılan ufak toplardan biri.

Merkez bankasının pasifinde kayıtlı para miktarı ...

Baz,
Merkez Bankası, ticari bankalardan farklı olarak aktiften pasife doğru çalışır. Pasifte TL Yükümlülükleri vardır. Pasif; baz para (M o ) ve dolaşımdaki para (likit) dan oluşur.
M1 = Mo + Vadesiz Mevduat
Vadesiz Mevduat: Çek aracılığıyla bankacılık sisteminin ortaya çıkardığı taleptir. Mevduat çarpanına bağlı olarak satın alma gücü yaratır.

Pasif; kendiliğinden artmaz. İlla ki aktifte bir takım hareketler olmalıdır. En önemli aktif kalemi döviz ve altın rezervleridir. Merkez Bankası, TL Yükümlülüklerini arttıracak bir durum söz konusu olduğunda para arzı artışı ile enflasyon artışını engelleyecek politikalar uygular.

Baz Puan (Basis Point):  
Faiz oranlarındaki değişimi ifade eden bir ölçüm birimidir. Noktadan sonraki 4 üncü haneye karşılık gelir (0.0001). Örneğin fazi oranının % 65.25’den % 66.75’e yükselmesi durumunda 150 baz puanlık bir artış söz konusudur. Diğer bir deyişle baz puan % 0.01’e karşılık gelmektedir.

Merkezkaç...

Santrifüj (Fr. centrifuge). 
Merkezkaç. 
(Yun. kentron: merkez; phyge: kaçış),

Merkezkaç kuvvetten yararlanarak bir karışımın taşıdığı çökebilir ögeleri ayırıp çöktürmekte kullanılan laboratuvar aleti, santrifüjör. 

Yüksek devirde dönme yaparak merkezkaç kuvveti oluşturan ve bu kuvvetle özgül ağırlıkları farklı maddelerden oluşmuş homojen ve heterojen karışımları ayırmaya yarayan işlemin ve aletin adı .

Mermilerde ve ateşli silahlarında çap birimi...

Kalibre, (Fr. calibre). 

Mermilerde, ateşli silahlarda çap. Tüm ateşli silahlar da silah çaplarına kalibre (Cal.) denir.
Namlunun setleri arasındaki mesafeye verilen ad. Dolayısıyla o namluda kullanılan mermi adı da aynı isimle geçer. Amerika ve bazı avrupa ülkelerinde ölçü birimi mm olarak değilde inç olarak geçtigi için çap ve kalibre rakamları arasında fark gözükür. Avrupa ya da Amerika da .50 caliber denilince 12.7 mm demektir. 
 
Metrik Kalibrasyon sisteminde silahın ateşlediği mermi çapı ve kovan boyu milimetre olarak  ifade edilir. Bu sistemde Tabanca ve Tüfek fişeklerinin ifadesi hep aynı sistemle yapılır.  Önce mermi çekirdeğinin çapı milimetre cinsinden yazılır, sonra 'x' harfi konulur. Kovan boyu milimetre cinsinden yazılarak fişek ifade edilmiş olur.(8x57 mm.)

Kalibre cinsinden ifade edilenler 22 Cal, 30 Cal, 38 Cal, 45 Cal, .338 Cal, .50 Cal.
1 kalibre = 0.254 mm 


Genel Bilgi;

Ağır ateşli silahlar: Birden fazla kişi tarafından kullanılabilen, ağır, tahrip gücü yüksek, menzili uzun silahlardır. (havan, uçaksavar).
Hafif ateşli silahlar: Tek kişi tarafından kullanılabilen uzun veya kısa namlulu silahlardır. (tabanca, tüfek).
Harp tüfekleri: Yivli - setli namlulu, uzun menzilli delici güçte silahlardır.(M16, AK-47, G3)
Av tüfekleri: Yivli veya yivsiz (kaval) namlulu olabilir. Otomatik tipleri de mevcuttur.
Toplu tabancalar: Toptan dolma, genellikle 5-9 mermi alan silahlardır.
Otomatik tabancalar: Otomatik ibaresi, fişeği kendi kendine doldurması ve boş kovanı atması manasındadır. Kendiliğinden dolduruş yaparlar. İlk dolduruş atıcı tarafından yapılır.
Tam ve yarı otomatik olabilirler. Yarı otomatiklerde her atış için tetiği ayrı ayrı çekmek gerekir. Tam otomatiklerde tetik bir kere çekildiğinde bırakılıncaya veya fişek bitinceye kadar atış devam eder, şarjör kapasiteleri 13-18 civarındadır. Ek şarjörler yapılarak kapasite 24-30'a çıkarılabilir. Makineli tabancalar, el tabancalarından daha büyük ve şarjör kapasiteleri daha fazla (15-70 mermi) olan, tam veya yarı otomatik ateş edebilen tabancalardır. (MP5, Sten).

Mermer hastalığı...


Osteopetroz hastalığı,


Kemiğin içinde bulunan, süngersi yumuşak dokunun, kemiğin yüzeyinde bulunan, tıkız ve sıkı kemiksi dokuya dönüşmesi. Albers-Schönberg mermer hastalığı da denir. Meydana gelen bu değişikliğin sonucu, adeta bir mermer yapısı olan kemik, daha tıkızlaşır, kitle yoğunluğu artar, daha da sert bir nitelik alır. Kemikte kalsiyum maden tuzları büyük oranda fazlalaşır. Yapısı bu niteliği alan kemiğin dış çevreden darbelere karşı koyma gücü artmaz, tersine azalır. Bunun nedeni, kemiğin içinde bulunan süngersi dokunun kaybolması sonucu kemiğin esnek niteliğinin hemen hemen tümüyle ortadan kalkması ve kolay kırılır, dayanıksız bir yapıya dönüşmesidir. Gerçekten de dış çevreden gelen darbelere karşı koyma gücünü, kemiğin sertliğinden çok esnek nitelikteki yapısı sağlamaktadır. Örneğin cam sert yapısına rağmen kolay kırılır, bunun nedeni kendisine esneklik verebilecek bir yapıya sahip olmamasıdır.

Osteopetroz hastalığı, uyluk kemiği, baldır kemiği ve benzeri uzun kemiklerin orta bölümlerini etkiler. Kemiğin ortasındaki ilik kanalını zedeler. Hatta bazen kemik iliği kanalının tümüyle yok olduğu da görülür. Osteopetroz bundan başka göğüs boşluğu ve kafatası kemiklerinde de görülen bir hastalık halidir. Kafatası kemiklerinde görülen osteopetroz, göz çukuru yöresindeki göz siniri üzerine yaptığı baskı sonucunda hastanın kör olmasına da yol açabilir. 
Ayrıca işitme siniri üzerinde yaptığı baskı, hastanın sağır olması sonucuna yol açabilir; görevi kulağın dış çevreden aldığı ses titreşimlerini beyne iletmek olan işitme siniri, üzerinde oluşan bu baskı sonucu, görevini yapamaz hale gelir.

Osteopetroz hastalığının nedeni, bilinmemektedir. Bu hastalığa genellikle, küçük çocuklar tutulur ve genellikle bu küçük hastalar daha ergin yaşa erişmeden ölürler. Ölüme ağır kansızlık yol açar. Kansızlığa neden olan olay ise, uzun kemiklerin içinde bulunan kemik iliği kanalının küçülmesi, hatta bazı kez tümüyle ortadan kalkmasıdır. Böylece, alyuvar üretimi aksar. Bunun sonucu olarak da, hasta kansızlıktan ölür. Osteopetroza karşı henüz tam anlamıyla etkili bir tedavi yolu bulunamamıştır.

Tarikat şeyhine bağlanmış kimse...

Mürid, (Arapça)
Mürit, 
Bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse.

Tarikat ya da sanatın ilk kurucusu...

Pir (Farsça), 
Yaşlı, koca, ihtiyar kimse.
Lonca ve fütüvvet kuruluşlarının başında bulunan yönetici.
Herhangi bir zanaatın, tarikatın kurucusu, ulusu. 
Saz ozanları kendilerini yetiştirenlere ya da ozanlıkta ünlü kişilere de Pir derler.



Tarikatlarda makam...

Post,
Tarikatlarda şeyhlik makamı.

Tarikat inancında en yüksek makama ulaşan kutbun sağında ve solunda oturan iki imama verilen ad...

İmaman,

2 Eylül 2010 Perşembe

Kore Savaşı sırasında VIII. Amerikan ordusunun yok olmaktan Türk birliğinin direnişi sayesinde kurtulduğu savaş...

Kunuri Savaşı,

26-28 Kasım 1950'de cereyan eden Kunuri Savaşı, henüz Kore Savaşının ilk günlerinde gerçekleşmiş olmasına rağmen, toplam 4 yıl süren Kore Savaşının en zorlu anlarından biri olarak kabul edilmektedir.  Kore Savaşı' nda Türk Tugayı ile Çin Halk Gönüllü Ordusu ve Kuzey Kore birliklerine karşı direndiği muharebedir. Savaş üç gün üç gece aralıksız sürmüştür. Türk Tugayı büyük rol oynadığı Kunuri' de altı Çin tümeni tarafından çevrilmişti. Ancak Türk Birliği bu çemberi yarmayı başarmıştır.

Türk birliğinin direnişi sayesinde, Sunchon Boğazı' nı koruyarak Birleşmiş Milletler Kuvvetleri' nin çevrilmesi ve cephenin çökmesini engellenmiştir. Bu muharebede 462 Türk şehidi Güney Kore' de Seul-Pusan Kasabası yakınlarındaki Tanggok mezarlığı içerisinde bulunan Pusan Şehitliği' nde bulunmaktadır.

İnek sütünden yapılan mavi küflü klasik İngiliz peyniri...

Stilton,
Mavi peynir, 

Mavi peynir de denilen küflü peynirgiller familyasından Stilton peyniri, İngiltere'nin Cambridgeshire bölgesinde yer alan Stilton'dan adını alıyor, ancak peynirin aslı Melton Mowbray adlı başka bir yer. Peynir noel yemeklerinde moda haline geldiğinden çok tüketilmektedir. Mayadan sonra bastırılmayan peynir yuvarlak kaplarda şekil aldırılıp kurutulmaya bırakılıyor bu esnada kalın bir kabuk oluşuyor ve bu kabuk stitonun yenmeyen tek kısmı. İçine mavi küf damarları açan penicillium roqueforti mantarı eklenenler küflü peynir kategorisine girdiğinden literatürde bu tür Stilton, blue yani mavi Stilton olarak küfsüz olanı ise white yani beyaz Stilton olarak adlandırılıyor.

Yarı yumuşaktır, maviden biraz daha fazla gevreksidir, mavi damarlıdır, yaşıyla beraber daha keskin ve kuvvetli olur. Cheddar peyniri temel alındığı için diğer bütün mavi peynirlerden ayrılır. İngiltere'nin en güzel peynirlerinden biridir. Tatlılar, peynir tepsileri, soslar ve salatalar için kullanılır. Taze meyve ve tatlı krakerlerle uyumludur. Feta için bazıları ikame olarak tavsiye eder.  

Danimarka’ya özgü yumuşak bir peynir...

Esrom,

İnek sütünden yapılan orta sert, sarı-kahverengi, Danimarka'ya özgü bir peynir türü. 

Peynir, maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besindir. Yarı yumuşak, düzgün, tatlı ve tereyağlıdır. Salut Limanından sonra meşhur olmuştur. Kabuğu tüketilebilir.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Sıcak yenen bir çeşit tel kadayıfı...

Künefe,
Antakya’ya gidip de künefe yemeden dönmek olmaz. Güney yöremize ait tel kadayıf ve peynirden yapılan ve sıcak olarak servis edilen,  bir tatlıdır. Hatay ve Mersin' de yapılan künefe, farklı şekillerde Kilis, Gaziantep, ve Adana' da da yapılır.

Künefe tarifi;
Malzemeler;
500 gr tel kadayıf , 
250gr  tereyağı , 
Ceviz yada antep fıstığı (Süslemek için),
1,5 Çorba kaşığı üzüm pekmezi (pekmez yerine toz şeker kullanılabilir), 
Şerbet için, 3 su bardağı su ve 4 su bardağı şeker ile 1 çay kaşığı limon suyu,
300 gr künefe peyniri (Peynir olarak Hatay peyniri, Lor peyniri, Antep peyniri gibi çiğ süte daha yakın, taze peynirler ve dil peyniri kullanılır).

Hazırlanışı :
Önce şerbeti hazırlanır. Bunun için 3 su bardağı su ve 4 su bardağı toz şeker,  limon suyu ilave edilip  kaynatılır, soğumaya bırakılır. 

Tere yağı (veya margarin) tavada eritilir, 1 çorba kaşığı tereyağı 1 çorba kaşığı üzüm pekmeziyle karıştırılır ve tepsiye dökülür. Kadayıfı tiftikleyerek, erimiş margarini ekleyip iyice karıştıralım. Kadayıfın yarısını elimizle iyice bastırarak tepsiye yerleştirelim. İki katman arasına , parça parça ettiğimiz künefe peyniri veya dil peyniri eşit miktarda yayılır. Kalan kadayıf döşenir.  Elle bastırılır. 220 derece fırında altı üstü pembeleşip kızarana kadar pişirilir. Sıcak kadayıfın üzerine soğuk şerbet dökülür. Yeşil fıstık veya ceviz serpilir. (Arzuya göre kaymakla servis yapılır.) Künefe sıcak ya da ılık olarak servis edilir.

"Düşünen Adam" adlı yapıtıyla tanınmış Fransız heykelci...

Rodin,

François-Auguste Rodin, (1840 Paris - 1917 Meudun, Fransa) Fransız heykeltıraş.

1840 yılında Paris’ te doğmuştur. Okumayı bırakıp çizim yapmaya başlayan Rodin 1855 yılında heykel çalışmalarına başlamıştır. 1864 te heykeltraş Barye’ nin kursuna katıldı ve dekoratif işler üzerine çalışmaya başladı. Kırık burunlu adam adlı çalışması paris salonu tarafından rededildi. 

 





İlk önemli yapıtı Tunç Çağı olmak üzere cehennemin kapısı, öpüşme, düşünen adam (resimdeki), balzaç gibi bir çok esere imza attı.

Rodin’ in ünlü düşünen adam heykelinin aslında ünlü şair Dante’ nin portresi olduğunu biliyormuydunuz?

Modern çağın öncüleri arasında sayabileceğimiz Rodin, Pihidias ve Michelangelo ile birlikte heykel sanatının gelmiş geçmiş en iyi ustalarından biridir. Romantizm akımından yararlanan Rodin 1917 yılında vefat etmiştir.

Nargileye takılan hortum biçimindeki boru...

Marpuç (Farsça).
Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan, hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru.
Nargile, Gövde (Ser), lüle denilen tömbekinin konduğu delikli  tabla ve dumanı filtre eden suyun bulunduğu şişeden oluşur. Ortadoğu ve Güney Asya' ya özgü geleneksel bir tütün içme aracıdır. Kullanıcının bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanı içine çekmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, olan, doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir.

İlk olarak milattan önce tütütnü keşfetti. İbadet amacıyla yaktıkları tütün yapraklarının keyif verdiği keşfedildi. Tütün, tarih boyunca çeşitli medeniyetler tarafından şekillendirildi. Pipo oldu, puro oldu, sigara oldu, ağızlarda çiğnendi. Ancak hiçbir şekil, tütün ile nargile kadar bütünleşmedi.  Doğu kültürünün önemli bir parçası olan nargilenin ismi 'Hindistancevizi' anlamına gelen  kelimeden Farsça "nargil" deniyor. Araplarca "şişa", İranlilarca ise "kalyan" olarak adlandırılan nargilenin ilk örnekleri Hindistan'da ortaya çıktı. Hindistancevizinin içi boşaltıldıktan sonra kabuğuna bir kamış sokularak yapılan ilk nargile, hintkeneviri tüketimine yeni bir boyut katarken, hindistancevizi ise zamanla yerini kabağa bıraktı. Önce İranlilar, sonra Araplar arasında yaygınlaşan nargile, porselen, bronz, çini, cam, gümüş gövdeli gövdeli nargileler kullanıldı. Osmanlı ise tütünü tanıdığı 16. y.y dan bu yana nargileyi içine çekip, dumanını göğe savuruyor.

Nargileyi içmenin önemli püf noktaları;
Nargilenizi nefes alır gibi çekmelisiniz. Nargilenizi içim esnasında çok uzun ve sık aralıklar ile çekmemelisiniz. Nargile şişesine soğuk su ve bir miktar buz koymalısınız. İçim esnasında boğazda yanma, öksürme veya tıkanma olur ise kömürler üç beş dakika lüle üzerinden çekilmeli, lüle dolayısıyla tütünler kendi halinde soğutulmalıdır. Bu esnada şişe içerisindeki ağır duman marpuçdan hava üflemek suretiyle tahliye supabından boşaltılmalıdır. Bekleme zamanı sonrasında kömürler tekrar lüle üzerine konularak içime devam edilmelidir.  İçim süresince belirli aralıklarla tahliye supabından şişe içerisindeki dumanın boşaltılması (marpuçtan üflemek şekliyle) tavsiye edilir. Marpuçtan hava üflemenize rağmen tahliye supabından hava çıkmıyor ise, tahliye supabı sağdan sola döndürülerek çözülmeli yuva içerisindeki küçük bilye ve yuvası temizlenip kurutularak yeniden monte edilmelidir. Nargilenizin ortalama içim süresi lüle haznesinin büyüklüğüne göre 1 ila 1,5 saattir. Cappuccino, Kahve ve Kavun aromalı tütünlerde kullanılan marpuç ile başka aromalı tütünleri içmemenizi tavsiye ederiz.  İçtiğiniz tütünün aroma cinsine göre şişe içerisine aynı aromanın meyve özü tozundan bir miktar koyabilirsiniz. Nargilenizi havadar açık yerlerde içmenizi, rüzgarlı ortamlarda kesinlikle içmemenizi tavsiye ederiz. Nargilenizi sıkışık bir zaman diliminde içmemelisiniz. Nargilenizi hoş sohbet edebileceğiniz arkadaş gurupları ile beraber içmenizi tavsiye ederiz.  Her içimden sonra şişe, ser ve lülenizi yıkamanızı tavsiye ederiz.  Nargilenizi tok karnına içmelisiniz. Nargilenizi içerken beraberinde tuzlu kuruyemiş özellikle tuzlu fıstık yemenizi tavsiye ederiz.

Tropikal Amerika' nın tatlı sularında yaşayan çok yırtıcı bir balık...

Piranha, (Latince, Pygocentrus nattereri),
 
Güney Amerika' da Amazon Nehrinin ünlü etçil, aşırı agresif balığıdır. Normal zamanlarda dişi erkek arasında ayrım yapacak kadar farklılık yoktur. Keskin dişleri olan ve et yiyerek beslenen tehlikeli bir balık türü. Birçok çeşidi vardır, bunlardan biri kırmızı karınlı piranaladır, isminden de anlaşılacağı gibi karnı kırmızı renktedir. Küçük piranalar, balıkların kuyrukları ve pullarıyla beslenirler, ancak büyüdükten sonra bütün bir balığı komple yiyebilir. Daha çok 10-30 gruplar halinde sürüyle gezlerler ve saldırırlar, üreme zamanı sürü ayrılır ve herkes tek başına kendilerinin barınacağı bir yer yaparlar. Üreme zamanı geldiğinde kırmızı karınlı piranaların rengi metal-gri rengini alır. Çiftleşme anı geldiğinde birkaç dakika' da bir doruğa ulaşırlar bu işlemin 4 saat kadar sürdüğü de olur. Çiftleşme bittiğinde dişi barınağı terk eder ve yumurtaları, baba piranaya bırakır ve baba nöbet tutmaya başlar, ara sıra oksijen gelmesi için yüzgeçleriyle yumurtaların üzerinden geçer, ta ki doğana dek. Doğduklarında 2-3 cm doğarlar ve saydam olurlar. Sıtma taşıyan sivrisinek lavralarıyla beslenirler. Hasta ve yaşlı piranalar kendi aralarında ayrılırlar.
 

Tektanrıcı Aton dininin kurucusu olan Mısır Firavunu...

Ahenaton (IV. Amenofis). 

Eski Mısır firavunlarından birisidir. İÖ 1379 ve 1362 yılları arasında, 17 yıl süreyle Mısır’ı yönetmiştir. Güçlü ve zengin bir ülke olan Mısır’ın halkı bu gücün kaynağını çok sayıda tanrıları olmasına bağlıyordu. Oysa IV. Amenhotep (IV. Amenofis) adıyla tahta çıkmış olan Ahenaton, bir süre sonra bütün öbür tanrıları yadsıyarak tek bir tanrıya inandığını açıkladı. Güneş tanrısı Aton’un tek tanrı olduğu bu yeni dini benimseyince, babasından gelen Amenhotep adını bırakıp “Aton’un hizmetkârı” anlamındaki Ahenaton adını aldı. Başkentini de değiştirerek, ülkeyi Teb kenti yerine, Aon’a adanan ve bugünkü adı Amarna olan yeni bir kentten yönetmeye başladı.

Ahenaton’un tek bir tanrıya inanması halkını tedirgin etmişti. Özellikle Ahenaton’un düşmanları, onun eski firavunlar kadar güçlü olmayı amaçladığına ve artık büyük ölçüde rahiplerin eline geçmiş olan dinsel gücü yeniden kazanmaya çalıştığına inanıyorlardı. Onlara göre tek bir tanrıya tapmak çok yanlıştı. Ahenaton halkını tek bir tanrıya inanmaya zorlayan ilk yöneticilerden biridir. Ama onun ölümünden sonra görüşleri yasaklanmış ve eski inançlar yeniden canlanmıştır.

Başkalarına haset besleyen, kıskanç...

Günücü,
Kıskanç.
Hasetçi.
Hasut,

Zar yerine yedi tane deniz hayvan kabuğu ile oynanan , bazı kuralları damayı andıran eski bir oyun ...

Peçiç, (Hintçe Paçisi). 

Gaziantep' te peçiç, tarihi ve menşei bilinmemekle birlikte uzun yıllardır oynanmakta ve kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır.  Yaygın oynanan bir strateji ve şans oyunudur. 
M.Ö. 400 yıllarında Hindistan'da doğup yayıldığı, tıpkı satranç, tavla, go gibi peçiçin de krallar için bulunduğu belirtilmektedir. Kimi kaynaklarda Hint Tavlası olarak yer alıyor.

Deniz kabuklarıyla oynanan Peçiç oyununun denizi olmayan Gaziantep' e nereden geldiği net bilinmemekle birlikte, şehrin İpek Yolu üzerinde bulunması ile doğudan ulaştırıldığı inancı hakim. Hindistandaki adı Pachis olup oyundaki en büyük sayı olan 25 anlamına geliyor.
Pachis, Hintçe de 25 anlamına geliyor.

Peçiç oynamak için karelere ayrılmış artı işaretine benzer. Oyun düz bir beze dikilir. Peçiç satın alınmaz herkes kendi peçicinin kendi yapar. Oyunu iki kişiyle veya takım halinde oynanabilir. Her bir ayak da üçerli sekiz sıradan oluşur. İki taraftan her birinin dört adet satranç benzeri ana taşı vardır. zar niyetine kullanılan altı adet deniz taşıdır (it boncuğu da denir).  Peçiç taşı, deniz hayvanı kabuğudur. Çin'de bir dönem para yerine kullanılmış. Sahibine güç ve uğur getirdiğine inanılıyor. Sadece aktarlarda bulunabiliyor. Oyunda 6 adet peçiç taşı kullanılıyor. Zar yerine kullanılan altı tane küçük deniz hayvanı kabuğu atılarak bunların açık taraflarının üste veya alta gelmelerine göre taş ilerleterek oynanan bir oyun. Kabukların açık veya kapalı gelmesine göre sayılar değişiyor. 

Sayılar şöyledir.
Altı taş da kapalı olunca 10 sayısını gösterir.
Biri kapalı beşi açık ise 12 sayısını gösterir.
İkisi kapalı beşi açık ise 2 sayısını gösterir.
Üçü kapalı üçü açık ise 3 sayısını sayısını gösterir.
Dördü kapalı ikisi açık ise 4 sayısını gösterir.
Beşi kapalı biri açık ise 25 sayısını gösterir.
Altısı da açık ise 8 sayısını gösterir.

Taraflardan her biri 12 veya 25 sayısını atana kadar, atmalar devam eder. 12 sayısını veya 25 sayısını atan, oyun sablon kumaşının ikili çarpılı kanadının, sağ çarpısına taş (cam taş) koyma (taş dikme) ile baslar. 12 yi atanın bir defa daha atma hakkı vardır. Ayrıca 25, 6 ve 8 sayıları atıldığında da tekrar atma hakkı doğar.  3 defa üst üste 12atılır ise bu atış bozulur, yeniden atmak gerekir. 25, 6, 8 sayıları üst üste 3 kere atılır ise geçersiz sayılır. 25 sayıyı atan taşını üçlü çarpılı kanadın sağ tarafına taşını koyar. Diger oyuncu ile aynı kareyi paylaşamazsınız, kim o kişinin karesine gelirse onun taşını kırmış olur. O tekrar 12 veya 25 atarak taşını oyuna sokar. Kim ilk önce 4 taşını da içeri geçirir ise oyunu o kişi kazanır. Kızma birader oyununa benzer bir oyundur. 

Oyunun ülkelere göre isimleri;
Hindistan’da Pachisi ve Chaupar,
İngiltere’de Ludo, pachisi, 
Amerikada, Parcheesi, Parchís, Patchessi ,
Almanya’da Mensch Ärgere dich nicht, 
Hollanda ‘da Mens-erger-je-niet, 
İspanya’da, Parchís ve Parkase, 
Fransa’da Le Jeu de Dada or Petits Chevaux , 
İtalya’da Non t'arrabbiare, 
İsveç’de Fia med knuff, 
Colombia’da Parqués (Colombia), 
Yunanistan’da Griniaris, 
Filistinde, Barjis ya da Bargis , 
Suriye’de Barjis(s) / Bargese, 
İran’da Pachîs kimi yerlede Petiç, 
Azteklerde, patolli, 
Özbekistan’ da Khorezm.

Zaç yağı, sülfürik asit...


Sülfürik asit.
Karaboya, 
Zaç yağı, (İng. oil of vitriol
Teknik sülfürik aside halk dilinde verilen ad. 
Derişik sülfürik asidin diğer adı, 

Sülfürik asit, H2SO4, güçlü bir mineral asididir. Yağ kıvamında renksiz bir sıvıdır. Zac yağı veya zac asidi olarak da bilinir. Saf asidin yoğunluğu 25°C' de 1,834 tür. 10,5°C' de donar, 315-318°C aralığında kaynar. Suyla her oranda karışır. Karışma esnasında büyük bir ısı açığa çıkar. 8. yüzyıl simyacısı Cabir bin Hayyan tarafından keşfedilmiştir. Çok önemli bir kimyasal madde olan sülfürik asit sanayide değme yöntemi ya da kurşun odalar yöntemi ile üretilir. Bu yöntemlerde kükürt dioksit çeşitli katalizörler eşliğinde oksijenle yükseltenerek kükürt triokside dönüştürülür ardından kükürt trioksit suyla tepkimeye sokularak sülfürik asit elde edilir. Sülfürik asit çeşitli derişimleri halinde gübre, pigment, boyar madde, patlayıcı madde, ilaçlama, inorganik tuz ve petrol arıtım ve metalurji işlemlerinde kullanılır. Ayrıca çeşitli pillerin yapımında da sülfürik asitten yararlanılır. Halk arasında "akü asidi" diye bilinir. Elektriği iletir. Suda çözündüğünde çok yüksek ısı çıkar. Piyasada satılan sülfürik asitler çoğunlukla yüzde 78,93 ya da 98'liktir.

Hemen hemen her endüstri sahasında kullanılmaktadır. Süperfosfat gübreler, sülfatlar, selofan, rayon, deterjanlar, hidroklorik asit, nitrik asit, hidrojen florür, borik asit, boyalar, boyar maddeler, patlayıcı maddeler, sülfone edilmiş hidro karbonlar, kauçuk, alkoller, böcek öldürücüler sülfürik asidin başlıca kullanım sahalarıdır. Ayrıca petrol rafinasyonunda, akülerde ve cevher yıkamalarında büyük ölçüde kullanılır.

Hangi konsantrasyonda olursa olsun, gözlerle teması tehlikelidir. Derişik sülfürik asit gayet kaşındırıcı olup, deride şiddetli yanıklar meydana getirir. Temas halindeki bölge bol su ile yıkanmalıdır. Temas edilen yerde renk açımı ve iz bırakıcı yaralar oluşur.