Translate

Sultan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sultan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Kalelerde mazgalların oluşturduğu girintili çıkıntılı dış duvarların üst bölümü...

Barbata,
Kale korkuluğu.
Kalelerde mazgalların oluşturduğu girintili çıkıntılı dış duvarların üst bölümü.
Kalelerde mazgal ve mazgal siperlerinin oluşturduğu girintili çıkıntılı dış duvarların üst bölümü, 
Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askeri önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen. 

Kale duvarlarında iç yanı geniş, dış yanı dar deliklere mazgal denir. Yağmur sularını kanalizasyon şebekesine çekmek için kullanılan üzeri parmaklıklı demirle kapatılmış deliklere de mazgal denir. Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısına burç denir. Kale duvarlarında düşmana ok atmak için açılmış deliklere barbakan denir. Kale, bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen.

20 Şubat 2016 Cumartesi

19 Şubat 2016 Cuma

Devlet sorunlarının tartışıldığı siyasal meclis ..

Diyet,
Dieta, (Latince).

Devlet sorunlarının tartışıldığı siyasal meclis. 
Bazı tarikatların meclisi. 
Küçük rahip meclisi. 
Ortaçağ'da Kutsal imparatorluk,

1 Temmuz 2014 Salı

Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları sözcük ...

Lala,
Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz.
Padişahların vezirlerine seslenişte kullandıkları deyim.

Lala, Farsça bir kelimedir. Kul, köle, hizmetkar anlamındadır.
Padişahların sadrazamlara hitap ederken kullandıkları sandır. Padişah ise Osmanlı Devleti'nde devlet başkanına verilen unvan, hükümdar, sultan demektir.



Lala kelimesinin diğer anlamları şu şekildedir;
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse.
Saraya alınan acemilerin terbiyesine memur edilenler.
Halk arasında Osmanlı döneminde konak ve evlerde çocukların yetiştiren görevlilerdir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde sadrazamlar için Atabek anlamında lala tabiri kullanılmıştır.
Şehzadelerin özel eğitmenleri.
Aptal. 
Köle,

14 Nisan 2014 Pazartesi

Tuaregler'de sultana ya da krala verilen ad...

Amenokal,   
Leder,   
Tuaregler'de sultana ya da krala verilen ad.  
Tuaregler'de krala ya da reise verilen ad.      
Osmanlı arşivlerinde, Hagarlar ve Ezgarlar olarak iki halktan oluşan Tuaregler, Tevarık olarak kayıt altına alınmıştır. Afrika’nın en eski kavimlerinden biri olan Berberi kabilelerine mensup göçmen Tuaregler, Nijer, Mali, Nijerya, Tunus, Libya, Cezayir ve Burkina Faso arasında geniş bir alanda yaşarlar. Tarihleri boyunca çölde sınır tanımadan yaşayan bu millet de bulundukları ülkenin hükümetleriyle sürekli sorun yaşıyorlar.

Berberi dillerinden birini konuşan bir halk, bağımsız bir siyasi örgütlenmeye sahiptir. Genelde Tamaşek dilini kullanıyorlar. Nüfusları yaklaşık 4-5 milyon civarında olup çoğunlukla çöl, savanlar ve steplerde yaşarlar. Eskiden maden, kervan, hayvancılık işleri yaparken günümüzde uyuşturucu ve insan kaçakçılığı yanında paralı askerlikte yapmaktadırlar. Soylular, din adamı, vasallar, zanaatçılar ve eskiden köle emekçilerinden oluşan sınıflara ayrılmışlar. Geleneksel olarak, kırmızıya boyanmış deri çadırlarda yaşarlar. Eski Libyalıların kullandığı el yazısına benzer bir el yazısı, tifinag halen kullanılmaktadır.  Toplum içinde, erkekler başlarını ve yüzlerini litham adı verilen peçe ile örtüyorlar. Rivayete göre mensup oldukları mezhepleri gereği bir hadise istinaden veya başka bir rivayete göre erkekler duyguların gizli kalması gerektiği için yüzlerine peçe takarak örtüyorlar. Gençlik çağında yüzlerini örtmeye başlayan Tuaregler, ölene kadar yüzlerini açmıyorlar. Peçe ve örtü olarak genelde mavi renk hakim olup bu nedenle mavi adamlar bile denmiştir. Soy kadından çocuğa geçtiği düşünüldüğü için kadın ve kızlara ayrı bir önem veriyorlar. Kız çocukları da erkek çocukları ile aynı eğitimi alıyorlar.  Büyük bir çoğunluğu okuma yazma bilmeyen Tuaregler ağırlıklı olarak müslüman dinine mensup olup, maliki mezhebindendir.

31 Mart 2014 Pazartesi

Eski dilde reform ...

Islahat, (Arapça, اصلاحات ).
Eski dilde reform, iyileştirme.
İng. Reform.
Eski dilde Düzeltme.
Düzeltmeler, Değişiklik.
İyileştirmeler, 

Reformlar.
Genel olarak herhangi bir kuruluşta, devlet düzeninde eskimiş ya da bozulmuş olan yanları düzeltmek.
Osmanlı tarihinde gerileme döneminden başlanarak zaman zaman Batı örneğine göre girişilen yenileşme ve ilerleme atılımlarına verilen genel ad. Islahat fermanı olarak bilinir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde devletin yıkılmaktan kurtarılması amacıyla 1856 yılında Sultan Abdülmecid zamanında ilan edilmiştir.  Paris Antlaşması’nın etkileri ile ilan edilen Islahat Fermanı’nın en önemli sonucu kişi hakları ve tüm toplumların eşit haklara sahip olacakları bilgisi vurgulanmaktadır.

31 Ağustos 2010 Salı

Üçüncü Selim' in şiirlerinde kullandığı mahlas...

İlhami,
Selimdede,

III. Selim, (1761 - 1808), 
28. Osmanlı padişahı. Babası Sultan Üçüncü Mustafa, annesi gürcü  Mihrişah Sultan' dır. Babası öldüğünde henüz 13 yaşında olduğu için tahta amcası I. Abdülhamit çıkmıştı. I. Abdülhamit, III. Selim' e zor bir kafes hayatı yaşatmadı. Şehzadeliği boyunca iyi bir eğitim almış, müzik ve şiirle ilgilenmişti. Bunların dışında yüksek din ve fen ilimleri, Arapça ve Farsça öğrendi.

Yirmi yıl süren hükümdarlığı esnasında yenileşme yolundaki teşebbüs ve gayretlerinden başka, musiki ve şiire karşı göstermiş olduğu derin ve hararetli ilgiden dolayı, edebiyat mûsikî tarihimizde kendisine mümtaz bir yer ayırmamız gerekir. Yenilikçi padişah olarak adlandırılan III. Selim, sanatçı ruhlu bir kişiliğe sahipti. Siyasi esnekliği gösterememesi sonucu başarılı olamadı. Yaşamı boyunca müzik ve şiir ile ilgilendi. İlhami mahlasıyla şiirler yazdı. Topkapı Sarayı' nda dönemin ünlü müzik adamlarının katıldığı çalışmalar yaptırırdı. Şeyh Galip ile söyleşilerde bulunur, Galata Mevlevihanesi' nde ayin dinlerdi. III. Selim aynı zamanda Türk Klasik Müziği'ne Suzidilârâ, Şevkefza, Şevk-u Tarab, Arazbarbûselik ve Nevakürdi makamlarını kazandırmıştır. Dini müzik olarak ayin, durak, nat, ilahi formunda, din dışı müzik olarak Kâr, beste, semai, şarkı, köçekçe, peşrev, saz semaisi formunda 64 civarında eser bestelemiştir.

24 Ağustos 2010 Salı

1517'’e yapılan ve Mısır’ın Osmanlı topraklarına katılmasını sağlayan savaş.

Ridaniye,
Osmanlı ordusunun kesin zaferiyle neticelenen Osmanlı-Memlûk meydan muharebesi.
22 Ocak 1517 tarihinde, Kahire yakınlarındaki Ridaniye mevkiinde, Osmanlı Sultanı Birinci Selim Han (Yavuz) ile Mısır Memlûk Sultanı Tomanbay arasında meydana geldi. Neticesi itibariyle İslâm ve Osmanlı tarihi bakımından önemli hadise ve değişikliklere sebep oldu. 

28 Agustos 1516' da Halep' e giren Yavuz Sultan Selim hiçbir direnmeyle karşılaşmadan şehri teslim aldı. Hama (19 Eylül 1516), Humus (21 Eylül 1516) ve Şam (27 Eylül 1516) aynı şekilde teslim olurken, Lübnan emirleri de Osmanlı hakimiyetini kabul ettiler. Yoluna devam eden Yavuz 30 Aralık 1516' da Kudüs' e, 2 Ocak 1517' de Gazze' ye girdi. Mercidabık Savaşı'ndan sonra Mısır' ın başına Tumanbay geçti. 

Tumanbay Osmanlı hakimiyetini kabul etmedigi gibi, barış teklifi için gelen Osmanlı elçisini öldürmüş ve Venedikliler' den top ve silah alarak Ridaniye' de kuvvetli bir savunma hattı kurmuştu. Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte, ilkçağdan beri hiçbir komutanın cebren geçemediği Sina Çölü' nü 13 günde geçerek, Ridaniye' de Mısır Ordusu ile karşılaştı. Mısır Ordusu' na, El-Mukaddam Dagi' nin etrafını dolaşarak güneyden saldıran Yavuz Sultan Selim, bu manevra sayesinde Mısır ordusunun yönleri sabit olan toplarını etkisiz hale getirdi. 22 Ocak 1517' de Ridaniye Zaferi kazanıldı. Bu zaferle birlikte Memlük Devleti tarihe karıştı.

18 Ağustos 2010 Çarşamba

İslamiyete karşı Budizmi savunmuş, bu yolda babası Hulagü Han’ ın başlattığı mücadeleyi sürdürmüş ünlü İlhanlı hükümdarı....

Abaka Han,
İlhanlı hükümdarı (Moğolistan 1234 - Hemedan, İran 1282).

Cengiz Han' ın torunu ve İlhanlılar devletinin kurucusu Hülagu Han' ın ve Yesuncin Hatun' un oğludur.1256 senesinde, babasıyla birlikte İran’a geldi. Hülagu Han, Bizans İmparatorunun kızını istemişti. Fakat kız yolda iken, Hülagu öldü. Abaka Han babasının yerine bu kızla evlendi. Koyu bir budist olan Abaka Han, Bizans İmparatorunun kızıyla evli olduğundan, Müslümanlara karşı düşmanca, Hıristiyanlara karşı ise dostça bir siyaset takib etti. 

1243 Kösedağ Savaşından sonra Moğollar, Türk Selçukluları üzerinde hakimiyet kurmuşlar ve Anadolu’ yu işgale başlamışlardı.  Sultan Baybars, Moğol ordusunu Elbistan’ da bozguna uğrattı. Moğol ordusunun yenilgiye uğradığını haber alan Abaka Han, büyük bir ordu hazırlayarak Anadolu’ ya girdi. Bu sırada Melik Baybars, geri çekilip Suriye’ ye döndü. Abaka Han ise Kayseri ve Erzurum arasında yaptığı mezalimlerde binlerce masum kişiyi katlettirdi. 

Budizmin yayılmasına çalıştı ve birçok Budist tapınakları yaptırdı. 1282 senesinde Hemedan’ da öldü. Abaka Hanın ölümünden sonra yerine yeni müslüman olan kardeşi Ahmed Han (Teküdar) geçti.

29 Haziran 2010 Salı

Hacı Bayram Veli' nin asıl adı...

Numan,

Hacı Bayram Veli (1352 - 1429) tarihleri arasında yaşamış olan Türk, mutasavvıf. Bayramilik Tarikatını kurmuş, Tanrı' nın insan gönlünde görünüş alanına çıktığı inancını savunmuştur.
Hacı Bayram Veli 15.yüzyılda Anadolu Türk Birliğinin yeniden sağlanmasında en az politik ve askeri güçler kadar etkili olan Anadolu sufilerinin en önemlilerinden biridir.Ankara’ nın Solfasol köyünde doğmuştur. Asıl ismi Numan' dır. Babası Koyunlucalı Ahmet, annesi Fatma Hanımdır. Abdal Murad ve Safiyüddin adlı kendisinden küçük iki kardeşinin olduğu bilinir. 
Hacı Bayram-ı Veli öğrencilik hayatından sonra Ankara’ da Melike Hatun isimli bir hayırseverin yaptırdığı Kara Medrese de müderrislik yapmıştır. Medreseler günümüzün üniversite ve fakülteleridir.Burada ders veren müderrislerin ünvanı günümüzün  profesör ünvanıdır. Daha sonra Hacı Bayram-ı Veli Hz.’ leri zamanın ünlü din bilgini olan Ebu Hamidüddin Aksarayi (Somucu Baba) tarafından Kayseri’ ye davet edilir. Bir Halveti şeyhi olan Ebu Hamidüddin ile karşılaşması ilk defa bir  kurban bayramı günü olduğu için şeyh kendisine Bayram adını verir. Bugünden sonra Numan ismi yerine Bayram ismini kullanır. Bu ziyaret esnasında Ebu Hamidüddin Hacı Bayram-ı Veli’ye zahir ilminin ve batın ilminin derecelerini ve geleceğini  manevi yolla kendisine göstererek ,ikisi arasında bir seçim yapmasını söyler ve kendisini tasavvuf yoluna girmeye, bu yolda  öğrencisi  olmaya davet eder. Hacı Bayram-ı Veli bu daveti kabul eder ve  tasavvuf eğitimine Ebu Hamidüddin nezaretinde başlar. Ardından kesin tarihi bilinmemekle birlikte ( muhtemelen 1394) şeyhi ile birlikte Bursa’ ya gider ve orada Çelebi Sultan Mehmet (Yeşil Medrese) medresesinde de müderrislik yapar. 1400 yılında şeyhi ile Bursa’ dan ayrılan Hacı Bayram-ı Veli ; üç yıl süren Şam, Mekke ve Medine’ yi kapsayan  hac yolculuğuna çıkarlar. Geri döndüklerinde Ebu Hamidüddin Hazretleri çok yaşlanmıştır ve manevi emanetini Hacı Bayram-ı Veli ‘ ye bırakarak 20 Eylül 1412 tarihinde Aksaray’ da vefat eder.

19 Haziran 2010 Cumartesi

Memlük Sultanlarından Mercidabık' da savaşan sultan ...

Kansu Gavri - Gansu Gavri,  (Kansuh el-Gûrî)
El-Eşref Kansu el-Gavri (Arapça) (1440 - 1516),
Burci Hanedani' ndan olup 1501 - 1516 yılları arasında Memlük hükümdarlığı yapmıştır.

Memlük Sultanı Gansu Gavri, 1440 yılında doğdu. Kansu Gavri Çerkez asıllıdır. Baybirdi tarafından köle olarak satın alındı. Azat edildikten sonra bir çok görevde bulundu. 1458' de Halep' te başlayan bir isyanı bastırarak tanındı. Kayıtbay' ın yetiştirdiği Gansu Gavri, 60 yaşından sonra saltanata geçti. Gansu Gavri, Memlük Sultanı olduğunda Memlükler için önemli meseleler gündemdeydi. Osmanlılar, Memlüklerin kuzey sınırını tehdit ediyor, Şah İsmail Safavi devletini kurmaya çalışıyordu. Ayrıca Mısır'ın ekonomisi ile yakından ilgili olan Hint ticaret yolu, Portekizliler tarafından tahrip edilmeye başlanmıştı.  İspanya'daki son müslüman kalesi Gırnata'nın düşmesi ile Fas ve Tunus emirleri, Memlük Sultanının başında olacağı bir federasyon oluşturulmasını istediler. Bu federasyon tüccar, ziyaretçi ve hacılar olmak üzere tüm hıristiyanların bu ülkeden kovulmasını istiyordu. Bu gelişmeler üzerine Gansu Gavri, yabancıların üç aydan fazla Kahire'de kalmalarını yasakladı. Portekizliler onun zamanında Hindistan kıyılarına yerleşti. Böylece Mısır, en önemli gelir kaynağı olan transit vergisini kaybetti ve mali çöküntü hızlandı. Gansu Gavri, Hindistan'a bazı seferler düzenlediyse de bir sonuç çıkmadı ve Portekiz filosu Aden'i aldı. Osmanlı padişahı Sultan İkinci Bayezid'den yardım isteyen Gansu Gavri, Osmanlılarla dostluk ilişkileri kurdu. Ancak, Yavuz Sultan Selim'e karşı Şah İsmail'i desteklemesi, onun aleyhine oldu. Nitekim Yavuz Sultan Selim'in giriştiği propaganda faaliyetlerinde Antep, Halep ve Şam valileri Osmanlılara yakınlık kurdu. Nihayet Mercidabık ovasında yapılan savaşı kaybeden Gansu Gavri bu savaş sırasında 1516 yılında öldü.

8 Haziran 2010 Salı

Elazığ' ın eski adı...

Elazığ (Eski adı: Mamuret'ül Aziz, El Aziz), 
Elaziz, 
Elazık,

Elazığ ili, M.Ö. 3000' li yıllarda kurulduğu sanılan, Harput kentinin oradaki devamıdır. Bu nedenle yıllarca Harput (Harpot) denmiştir. Mezra denilen bugünkü yerleşim yerine 1834'de taşınan Elâzığ'a 1862 yılında Sultan Abdulaziz' in tahta çıkısının 5. yılında Hacı Ahmet İzzet Paşa devrinde buraya tayin edilen Vali İsmail paşanın teklifi ile Mamuret-ül Aziz ismi verilmiştir.

Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca El'aziz olarak söylenegelmiştir. Zaman içinde bölgeye eyalet merkezliği yapan şehre 1937 yılında Atatürk tarafından tahıl ambarı bolluk ve bereket anlamına gelen El'azık adı verilmiş olup, zamanla Türkçe ses uyumuna uygunluğu ve söyleniş kolaylığı nedeniyle Elâzığ olarak kullanılır olmuştur.


20 Mayıs 2010 Perşembe

Hükümdar ya da devlet büyüğü gibi kimselere dayanan soy...

Hanedan, (Farsça hanedan, köklü aile, malikâne)
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile.
Belli ve büyük soydan gelen.

Hükümdarlara ve hükümdar ailesi mensuplarına verilen ad...

İlig,
Eski Türklerde hükümdar.

11. yüzyıl Karahanlı Uygur Türklerinden Yusuf Has Hacib' in Doğu Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han (Ebû Ali Hasan bin Süleyman Arslan)' a atfen yazdığı ve takdim ettiği Türkçe eser olan Kutadgu Bilig' de hükümdarlara “ilig” ve “beg” yerine “melik” tabiri kullanılmıştır. 

13 Mayıs 2010 Perşembe

Kanuni Sultan Süleyman' ın başhekimi...

Bedrettin Mahmut, Kaysunizade, Kaysuni.

Türk hekim (XVI. yy.). Kahire yakınındaki Koşun ya da Kaysun köyündendir. Şehzade Bayezit'in tedavisinde gösterdiği başarı üzerine, Selim l'in nikris (gout-tes) hastalığını tedavi etmek üzere saraya çağrıldı.

Hassa hekimleri arasına girdi, hekimbaşı oldu (1562-1568). Kanuni' nin son seferine katıldı (1566), ölümünden sonra cesedini mumyaladı. Ed-dürer ül -manzum isimli türkçe tıp kitabında, yapıtını Murat Han'a sunduğunu belirtmesinden, Murat III döneminde sağ olduğu anlaşılmaktadır. Arapça tıp kitapları da vardır.

25 Nisan 2010 Pazar

Denizli kentinde bir höyük...

Beycesultan,

Denizli’nin Çivril ilçesinin 4 km. uzaklığındaki Menteş Köyü yakınlarındaki Beyce Sultan Höyüğü yer alır. 4 hektarlık bir alanı kaplayan Beycesultan Höyüğünün yüksekliği 35 metreye ulaşır. Arzava Krallığının başşehrini aramak için gelen ve 1954 yılına Beycesultan Höyüğü kazı çalışmalarına başlayan İngiliz Arkeoloji Enstitüsü Kazı Ekibinden Selon Lloyd ve James Mellaart bu çalışmaları 1959 yılına kadar sürdürmüşlerdir. Yaptıkları çalışmalar sonucunda höyükte Son Kalkolitik dönemleri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca bu höyükte yerleşmedeki kültürel gelişmeyi değişik evreleri ile gösteren 40 kat saptandı.

1954-1959 yıllarında İngiliz Arkeoloji Enstitüsünün yapmış olduğu kazılarda Geç Kalkolitik, İlk ve Orta Tunç Çağlarına ait mermer, bronz, kemik ve çanak çömlekler ortaya çıkarılmıştır. Kazılarda MÖ.3000 yıllarına kadar inen Arzava Beyliğine ait de kalıntılar da bulunmuştur. Bu kazı çalışmalarına dayanılarak yörenin Geç kalkolitik Çağdan itibaren yerleşime sahne olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Antik çağlarda burada Eumenia isimli bir kentin varlığından da söz edilmektedir. C.Texier buraya, Pergamon Kralı Eumenes’in kurdurduğu bir kent olarak değinir. Ancak bu kentle ilgili yeterli bilgi ve kalıntı bulunmamaktadır. Yöre sonraki yıllarda Frig, Lydia, Seleukoslar, Pergamon Krallığı ve Romalıların egemenliği altında kalmıştır. Anadolu Selçukluları, Bizanslılar ve Beylikler de buraya hakim olmuştur. Osmanlı döneminde burası önemini kaybetmiştir. XIX.yüzyılın sonlarında küçük bir köy durumunda olup, II.Meşrutiyet döneminde Afyonkarahisar sancağına bağlı bir kaza olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra 1925 yılında da Denizli iline bağlı ilçe durumuna getirilmiştir. 

Denizli ili Çivril İlçesine bağlı Menteş köyünde bulunan Beycesultan Höyüğün'de 48 yıl sonra Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Eşref Abay tarafından tekrar kazı çalışmalarına başlandı. İlk kez 1954-1959 yılları arasında James Meelart tarafından kazılan höyükte Geç Kalkolitik ve Tunç Çağlara tarihlenen 40 kültür tabakası tesbit edilmişti.

Çivril ilçesindeki Beycesultan Höyüğü'nde yapılan kazılarda elde edilen buluntular, yöredeki ilk yerleşim yerinin Bakır Çağı'nda (İÖ 5500-3500) kurulduğunu gösterir. İlkçağda Milyas adıyla anılan yöre Hititler'in batı komşusu olan Arzava Krallığı'nın yönetimindeydi. İÖ 12. yüzyılda Lidya egemenliğine giren bu topraklarda yaşayan halk Anadolu' yu ele geçiren Persler'e karşı uzun süre direndi. Daha sonra Makedonya Krallığı'na bağlanan yöre, Büyük İskender'in ölümünden sonra Selevkoslar'ın yönetimine girdi. Selevkos Kralı II. Antiokhos İÖ 3. yüzyılda karısı Laodike'nin adını vererek Laodikeia kentini kurdurdu. Bölge daha sonra Bergama Krallığı'nın egemenliğine girdi. İÖ 190'da Kral II. Eumenes de burada Hierapolis kentini kurdurdu. Kısa bir süre Rodoslular'a bağlanan yöre, sonraki yüzyıllarda Araplar'ın, Bizanslıların, Haçlılar'ın ve Selçuklular'ın eline geçti. Germiyanoğulları ve İnançoğullan yönetiminden sonra Osmanlı Devleti'nin topraklarına katılan Denizli yöresi, 1402'de Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i yenen Timur tarafından gene Germiyanoğulları'na verildi. 1429'da Osmanlı topraklarına katılan Denizli, 19. yüzyıl sonlarında Aydın vilayetine bağlı bir sancak olarak yönetiliyordu.

9 Nisan 2010 Cuma

Hükümdarlık sopası...

Rekad,
Bazı Afrika ülkelerinde, Hükümdarlık otoritesinin ve meşruluğunun simgesi olan, genellikle üzeri işli kumandan sopası.

5 Nisan 2010 Pazartesi

Osmanlı mutfağına özgü bir cins çörek...

Vertika,
(Adını Balkanlardan almış pide benzeri börek),  
Vertika aslında osmanlılar'ın kanepe' ye verdiği isim.

4 Nisan 2010 Pazar

"Sultan Güvercini" de denilen bir cins güvercin...

Hünkari,

Manisa Şehzade Sarayına özgü, Sultan Güvercini, Hünkari ırkı bir refah ve incelik anlayışının birleşmesi ile, Osmanlı Sultanlarının kendilerine has bir mükemmel ırk geliştirme isteği sonucu, yüzyılların emek ve birikimi ile meydana gelmiştir.