Translate

doğa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
doğa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Kasım 2016 Cumartesi

Samsun'un Çarşamba ilçesindeki doğal güzellikleriyle ünlü Şelale ..

Kabaceviz,
Kabaceviz Şelaleleri,
Samsun'un Çarşamba ilçesindeki Şelale, 

Bölgenin ünlü Kabaceviz Şelalelerinin Samsun iline uzaklığı 32 km. dir. Tekkeköy ilçe merkezine ise uzaklığı 22 km. dir.
Yaklaşık 60 metre yüksekiğinden  üç kademeli olarak akan şelaleler birleşiminden oluşur. Gezi, trekking, dağcılık, piknik ve fotoğrafçılık için çok uygundur. 

Bölgede tabiatı bozmamak için doğal güzelliklere yönelik herhangi bir fiziksel çalışma yapılmıyor.  Şelalelerin en iyi ziyaret zamanı Mayıs sonu - Ekim ayı başı olan süreçtir. 

8 Ekim 2016 Cumartesi

Batman'ın Sason ilçesinde, Ermeniler için kutsal bir dağ ...

Mereto,
Mereto Dağı (2973 m.)
Batman'ın Sason ilçesindedir.
Güneydoğu Anadolu bölgesinin en yüksek dağıdır. Dağın zirvesinde, Ermenilere ait Surp Asvadazin Meryem Ana Kilisesi ve yaylalar bulunur. Mereto dağı turizm açısından çok önemlidir. Arıcılık ve yaylacılık bölgenin geçim kaynağıdır. Ermeniler için kutsal bir yer olup koruma altına alınmıştır. 

23 Ağustos 2016 Salı

Bir kimsenin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümü...

Etik,
Fr. éthique 
İng. (Yun. ethics) 

Töre bilimi. 
Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü. 
Etik bilimi. 
Bir kimsenin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümü.
Ahlak felsefesi. 
Ahlaki, ahlakla ilgili.

Felsefenin ‘ödev’, ‘yükümlülük’, ‘sorumluluk’ ve ‘erdem’ gibi kavramları analiz eden, ‘doğruluk’ veya ‘yanlışlık’ ile ‘iyi’ veya ‘kötü’yle ilgili ahlaki yargıları ele alan, ‘ahlaki eylem’in doğasını soruşturan ve iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalışan dalı.

Ahlak,
Huy, tabiat. 
İnsanın davranış tarzı, tutum ve tavrı, bir cemiyette makbul ve iyi sayılan davranış kuralları ve kaideleri inceleyen ilim. 

2 Ekim 2014 Perşembe

Japonya'nın Honşu adasında yer alan yanardağ ...

Ontake,
Ontake yanardağı,
 
Japonya'nın orta kesiminde, Honşu adasında Nagano ve Gifu vilayetlerinin sınırında yer alır. Ontake yanardağı 27.09.2014 tarihinde patlaması sonucu en az 30 kişinin öldüğü biliniyor. Ontake yanardağı, 3 bin 67 metre yüksekliğinde Başkent Tokyo’nun batısında yer alır.

Sonbaharda doğa harikası bir dağ olan Ontake yanardağı  2007 yılında ve 2014 yılında patlamış ve kül püskürterek etrafını beyaza bürümüştür. Lav püskürten yanardağ halen çevrede tehlike doğurmaktadır.

15 Mayıs 2014 Perşembe

Eski dilde yaratılış, yapı, karakter, tabiat, mizaç ...


Fıtrat, 

Arapça  فطرت .
Yaratılış.
Hilkat, 
Tıynet.
Eski dilde yaratılış, yapı, karakter, tabiat, mizaç.
Bünye, yapı, şekil, tarz. 
Varlıkların yapısını oluşturan, geliştiren ve değiştiren kanunlar bütünüdür.

Arapça yarmak, kazmak anlamına gelen Fatr kelimesinden türetilmiştir. Fatr ilk yaratılış manasındadır. Allah'ın mahlukatı kendisini bilecek ve tanıyacak idrak edecek kabiliyette yaratmasıdır. 

Fıtrat, var olan her şeyin ne hikmetle yaratıldığı, yaratılışını, o varlığın doğasını ifade eder.
Var olan her şeyin, mahlukatın hangi hikmetle yaratıldığı, yaratılışının o varlığın tabiatında var olduğunu ifade eder. İnsanların, hayvanların, bitkilerin, yerin, göğün, kurumların, kavramların hasılı her şeyin yapısı ve işleyişi bir fıtrata göredir. Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat. Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet demektir.

Esasen insanın yaratılışı güzel ahlak üzerinedir. Ancak, insan tabiatına yerleştirilmiş bulunan bütün bu özelliklerin kaynaklarını bularak geliştirmeleri gerekir. Yani fıtrata uymak, yaratılışa uyum göstermek lazımdır. 

15 Mart 2014 Cumartesi

Alışkanlık, huy ...

Üns, (Arapça,  انس ).
İtiyat,(itiyad)

Alışkanlık,
Huy, (Arapça خوی ).
Hulk, (Arapça خلق ), huy
Huy edinmek.
Alışma.
Adet, Adet edinmek.
Ahlak. 
Tabiat, 
Yaradılıştan gelen,
Haslet, 
Hısal,
Mizaç.(Farsça).
Doğa.

23 Ocak 2014 Perşembe

Kestane rengi ...

Maron, (Fr. marron, marroon).
Kestane rengi.(İng. auburn - kumral, maroon)
Kestane renginde olan.
Açık kahverengi.
Kestane rengi, Kızıla çalan parlak kahverengi olarak tanımlanmaktadır. Bu renkte olan nesnelere doğadan örnek olarak hurma ve kestane gösterilir. İngilizce'de de bu renk kestaneyle hurma anlamlarına gelen chestnut, date sözleriyle adlandırılmıştır. Fransızca'da kestane anlamına gelen marroon sözü bu rengi de tanımlamaktadır. 

Fransızcadan kestane rengi anlamıyla maron olarak dilimize ve sözlüklerimize girmiştir .

31 Ağustos 2010 Salı

Çadır için kullanılan kazık...

Siyek,
Çadır için kullanılan kazık, çivi.

Karaçadır (Kılçadır, Çulçadır) genellikle sarp yerlerde oturan, otlakları dar olup keçi besleyen Yörükler tarafından kullanılır. Keçi kılından yapılan karaçadırlar ıstar tezgahlarda dokunur. Çadır için her birine kanat ya da Kolan denilen çullar dokunur. Çadır dokuma zamanı Ağustos ile Eylül aylarıdır. Karaçadır dokumasında çözgü ve atkı iplikleri aynı kalınlık ve bükümdedir. Çadırın su geçirmemesi için sık dokunması gerekir. Çadır bezi, genellikle santimetrede 4 çözgü, 2,5 atkı ipliği sıklığındadır.

Adına Cırmakan ya da Bakara denilen çadırlara bağ iplerini birleştiren ağaç kancalar, çadırın dengede durmasını sağlar. Üç direkli bir çadırda sekiz adet bakara bulunur. Çadır kurulduktan sonra çadır çevresine Sitil Kazıkları çakılır. Çadırın duvar perdesine Sitil denir. Çadırların uzunluğuna asılan eteklerdir. Çadır örtüsüne göre daha seyrek dokunmuş çullardır. Toz ve yağmura karşı çadırı korur. Çadır örtüsünün dört tarafından sarkan Saçak adı verilen püsküllü etekleri eklenir. Çadırın çatısından akan yağmur suyunu aşağıya akıtır. Sitil ipinden yapılmış Kolanlar (Siyek Kolanı), çadır örtüsünün enine kıl iplikle dikilir.  Çadıra dışarıdan gelen toz, toprak, böcek, rüzgar ve soğuğa karşı koruyan Dolak Hasırı ya da Çığ yerleştirilir. Bunlar dik durdukları için çok kullanışlıdır.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Düzensiz şekilleri konu alan yeni bir geometri dalı...

Fraktal,

Bir şeklin orantılı olarak küçültülmüş veya büyütülmüş modelleriyle inşa edilen örüntülere fraktal adı verilir. Halı veya kilim desenlerini, pisagor ağacını fraktallara örnek verebiliriz. Bir cismi oluşturan parçalar ya da bileşenlerin cismin tamamına benzemesi matematikte "fraktal" olarak adlandırılır. Düzensiz ayrıntılar ya da desenler giderek küçülen ölçeklerde tekrarlanır. Öyle ki bütünün her bir parçası büyütüldüğünde yine cismin bütününe benzer. Fraktal terimi parçalanmış ya da kırılmış anlamına gelen Latince "fractus" sözcüğünden türetilmiştir.

İlk olarak 1975’te Polonya asıllı matematikçi Beneoit B. Mandelbrot tarafından ortaya atılan fraktal kavramı, yalnızca matematik değil fizikokimya, fizyoloji ve akışkanlar mekaniği gibi değişik alanlar üzerinde önemli etki-ler meydana getiren yeni bir geometri sisteminin doğmasına yol açmıştır. Bu tanımlar ışığında gözlerimizi tabiata çevirdiğimizde sayısız fraktal cisimlerle, hatta manzaralarla karşılaşırız. Kar tanelerinin kristal şekilleri kendi başlarına birer fraktaldır. Bir ağaç, bir gövdeye, onun üzerinde birkaç ana dala, her bir ana dalın üzerindeki daha ince dallara ve onların da üzerinde bu şekilde çoğalan nice dallara sahiptir. Baktığınızda bu ağacın geometrisi bir kaos ve düzensizlik içindedir. Ağaçtan bir dal koparıp onu incelediğinizde o dal parçası şekil olarak ağacın kendisine benzemekte ve adeta minyatür bir ağaç oluvermektedir. Bu dal parçasının kendine ait bir gövdesi, kolları ve daha ince dalları vardır. Belirli bir ağacın şekli üzerinde tohumdaki genetik program, alabildiği güneş ışığı, iklim koşulları, maruz kalınan hastalıklar, toprak koşulları, diğer ağaçların konumu vb. de dahil olmak üzere birbirine bağlı birçok karmaşık etken rol oynar.

Akciğerlerimizdeki bronş ve bronşcuklar da ağaçlardaki gibi fraktal uzanıma sahiptir. Akarsular da yatakları boyunca kollara derelere çaylara ve daha küçük kanallara bölünür. Bir dere ya da nehir tek başına incelendiğinde o da nice kollara ayrılır. Benzer durum vücudumuzdaki damar sisteminde de mevcuttur. Çöllerdeki kumların rüzgar nedeni ile aldığı şekiller ve sakin bir havada denizdeki dalgaların şekilleri de fraktal yapıya birer örnek olarak verilebilir. Tabiatta var olması mümkün olan çok geniş ve eşsiz bir fraktal dağılım bulunmaktadır. Özellikle bilgisayar ekranlarında matematiksel formüllerle üretilen bazı fraktal biçimlerde eşsiz olma durumu bir dereceye kadar mekaniktir. Doğadaki ve sanattaki diğer fraktallerde kendi kendine benzerlik, bu tanıma baş kaldırırcasına farklı olan şeylerle bir arada bulunur. 

Sonuç olarak, doğal fraktaller eşşizlik, kendiliğindenlik, derinlik ve gizem niteliğine sahiptir. Bu noktada karşımıza ‘kaos’ kavramı çıkmaktadır.

Yunanca’da (khaos), yarık, boşluk, uçurum, hudutsuzluk, ıssızlık, girdap manalarını taşıyor. Kaosta aslında bir düzen var; fakat bunu zihinlerimizde bir fomüle oturtamıyor oluşumuz ona bir düzensizlik sıfatı da eklememize neden oluyor. Tabiattaki bu kaos bizim anladığımız anarşi içeren değil aksine birbiri ile uyumlu, işbirliği yapan, birbirine destek olan ve en mükemmel estetiği içinde barındıran bir haldir. Karmaşık süreçlerin bildiğimiz fiziksel ve matematiksel kurallara hapsolmamış olması özgürlük kavramının tabiatta en doğru olarak bize anlatılmasıdır.

13 Ağustos 2010 Cuma

Antalya’daki “Beydağları Milli Parkı”na verilen bir başka ad...

Olimpos,

Antalya ili Kemer ilçesi sınırarı içinde bulunan doğal ve tarihi güzellikleriyle ünlü Olimpos - Beydağları Sahil Milli Parkı Sarısu' dan itibaren Antalya - Kumluca karayoluna ve Akdeniz' e paralel olarak Gelidonya Burnu' na kadar uzanmaktadır. Batı Torosların Genç Dağlar kuşağınıda içine alan yörenin jeolojik yapısı genellikle kalker ve serpantin kayaçlarından meydana gelmiştir. Akdeniz Bölgesi’nin bütün ekolojik şartlarına sahip sahada, bitki örtüsü deniz kıyısında fıstık çamları ile başlar,yükseldikçe kızılçam, karaçam ve 1000 metrenin üstünde sedir ağaçları görülür. Akdeniz Körfezinin batı sahilinde Çıralı ve Adrasan en güzel ve en uzun doğal plajları buradadır. Milli Park içinde, Topçam, Çaltıcak, Kargıcak, Göynük, Kındılçeşme mesire alanları görülmeye değer güzelliktedir.  Ayrıca Folklorik Yörük Parkı ve Ayışığı Parkı da milli parkın önemli değer ve güzelliklerindendir. Phaselis Antik Kenti jeolojik, tarihi, flora ve fauna güzelliklerin bulunduğu bir yol kavşağı niteliğindedir. Çıralı Sahili, Olympos antik kenti ve Yanar taş, Milli Park' ın sembollerindendir.

12 Ağustos 2010 Perşembe

Zenginliğin temel kaynağının toprak olduğunu ileri süren ekonomik görüş taraftarı. ...

Fizyokrat (Fr. physiocrate).

XVIII. yüzyılda ortaya çıkan, tarım emeğinin üretici emek olduğunu ve yalnızca bu emeğin değeri yarattığını ileri süren ekonomi görüşünü savunan.

İktisadi ve sosyal yaşamda kendiliğinden işleyen doğal bir düzenin bulunduğunu; devletin temel rolünün bu düzeni korumak olması gerektiğini savunan; servetin değişimden değil üretim sürecinden kaynaklandığını düşünen ve net ürünün yalnızca tarım kesimi tarafından yaratıldığını ileri süren ve 18. yüzyılda Fransa’da gelişen, önderliğini Dr. F. Quesnay’nin yaptığı iktisadi düşünce sistemidir.

Tarımın ön plana alınması ve yüceltilmesi fizyokratların temel özelliklerinden birisidir. Ticaret, sanayi ve diğer serbest mesleklerin gelişmesini, tarım sektörünün gelişmesine bağlamışlardır. Ortaçağ Avrupa' sında merkantilizmden sonra ortaya çıkan bir fikir hareketidir. Doğanın egemenliği , insan toplumlarının tabii kanunla yönetilmesi demektir.

Fizyokratlar, cemiyeti dört kategoriye ayırmaktadır: 
Birinci ve en önemli kategori, toprak sahipleri, yani aristokratlardır. İkinci kategori çiftçiler, üçüncü kategori tüccar ve sanatkarlar, dördüncü kategori de işçiler ve köylülerdir. Fizyokratların görüşleri ancak yirmi yıl kadar etkili olmuş ve 1776' da Adam Smith' in fikirleri ile önemini yitirmiştir. 
Başlıca fizyokratlar;
Dr. François Quesnay (1694-1774) , 
Dupont de Nemours (1739-1817), 
Mercier de la Riviere (1720-1793), 
Le Trosne (1728-1780), 
Baudeau (1730-1792), 
Turgot (1727-1781),
Mirabeau,



2 Ağustos 2010 Pazartesi

Yeşile çalar toprak rengi...

Taba, (Fr. tabac ).

Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi.
Demirin paslanması.
Kir.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

İstanbul' un Şile ilçesinde bir mağara...

Radıç Çopulu :

Şile, İstanbul iline bağlı bir ilçedir. Marmara Bölgesi'nin kuzey doğusunda, Karadeniz kıyısındadır. Doğuda Kandıra, güneydoğuda Derince, güneyde Pendik ve Gebze, güneybatıda Çekmeköy ve batıda Beykoz ilçeleriyle çevrilidir.

Mağaralar;

Sofular Mağarası : Sofular köyünde bulunur ve Roma dönemine aittir. 100m.uzunluğunda +17 m. yüksekliğinde,yatay ve kuru bir mağaradır.
Meşrutiyet Mağarası : Şile meşrutiyet köyünde bulunan mağara yatay ve kuru bir mağaradır.  40m.uzunluğunda –3m. Derinliğinde yatay ve kuru bir mağaradır.
Ekşioğlu Mağarası : Şile çayırbaşı köyünde,  75 m. Uzunluğunda -18 m. Derinliğinde dikey ve yatay şekildedir. 
Karabeyli İnleri : Karbeyli köyü elmalıtarla mevkiinde,  5-15 m. şeklinde 5 ad. İn vardır.
Sığır Çopulu Mağarası : Sortullu köyü mevkiinde yatay ve kuru bir mağaradır.  30 m. Uzunluğunda –6 m. Derinliğinde yatay ve kuru bir mağaradır.
Gölcük İni : Sortullu köyü mevkiinde 10 m. Uzunluğunda –0.5 m. Derinliğinde yatay ve kuru bir indir. 
Radıç Çopulu :  Göksu köyü ile hacıllı arasında 20 m. Uzunluğunda 20 m. Derinliğinde F23-c4 paftasında dikey ve kuru bir mağaradır.
Eski Köy Yeri Mağarası : Sortullu hacıllı arasında kısmen dikey ve çoğunlukla yatay olup kuru bir mağaradır. 
Yukarı Kışla Mağarası : İnkese mağarasının 100 m. Batısındadır. 
İnkese Mağarası : Sortullu köyünün 1.5 km güneyinde, hacıllı köyünün 3 km. kuzey batısında  355 m. Uzunluğunda kollarıyla 500 m.yi bulmaktadır –80 m. Derinliğe ulaşır yatay bir mağara olup kımen suludur.
Suşıkan Mağarası : İnkese mağarası ile bağlantılı olup 45 m. Uzunluğunda +5 m derinliğindedir.
Soğuksu Mağarası : Hacıllı köyünün 500 m. Doğusunda yatay aktif sulu bir mağaradır. 
Gürlek Mağarası : Hacıllı köyünün 500 m. Doğusunda 58 m uzunluğunda –1 m. Derinliğinde yatay aktif sulu bir mağaradır
Gökmaslı Mağarası : 20 m. Uzunluğunda +2 m yüksekliğinde gökmaslı köyünün 300 m batısında yol kenarındadır yatay ve kuru bir mağaradır.
Şile deniz mağaraları : Şile adalarından ocaklı adanın batısında Ocaklıada Mağarası, Şile limanının doğusunda Tersane (Yalı) Mağarası, Şile burnunun güneyinde Feneraltı(Fusa) Mağarası, Şile harman kaya burnu batısında Akşam Güneşin Mağarası, Şile doğusunda Yay burnu güneyinde Tavanlı 1 Mağarası, Tavanlı Mağarası, ayrıca Kabakoz deniz inleri, Kilimli inleri, Malkaya deliği gibi bir çok mağara vardır.

Görülmesi gereken yerler;

Şile Kalesi Şile Feneri : Türkiye'nin en büyük, dünyanın da ikinci büyük feneridir, 1860 yılında kurulmuştur. Şile Evleri 
Sarıkavak Kalesi (Hasanlı Köyü) 
Heciz Kalesi 
Yeşilvadi 
Hanımsuyu Çeşmesi
Osmanlı Hamamı 
Kilise Kalıntısı 
Vaftiz Yeri (Yeniköy) 
Kilise Kalıntısı (Yeniköy) 
Lahit Mezar (Sortullu Köyü) 
Papazın Çeşmesi (Kabakoz Köyü) .

4 Temmuz 2010 Pazar

Silifke ilçesindeki Göksu Irmağı' nın deltasında bir lagün...

Paradeniz,
Akgöl,

Mersin' in Silifke ilçesinde Akdeniz' e dökülen Göksu Nehri' nin taşıdığı alüvyonlarla oluşan toplam 22 bin 844 hektar alana yayılan Göksu Deltası, zengin bitki örtüsü, bereketli toprakları, hayvan varlığı ve birçok medeniyete yaptığı ev sahipliğiyle görenleri kendisine hayran bırakıyor.   

Akdeniz’in en önemli sulak alanlarından Göksu Deltası, tarım arazileri, göller, sazlıklar, tuzlu bataklılar, kumullar, kumsallar ve yerleşim merkezleri, lagünler, irili ufaklı sığ ve çoğunlukla mevsimsel göller, drenaj kanalları ve çeltik tarlalarından oluşuyor. Türkiye'nin en önemli kuş göç yollarından birisi olan ve birçok endemik türü bünyesinde barındırır. Biyo çeşitlilik açısından uluslararası öneme sahip alanlar arasında bulunan ve Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar (RAMSAR) Sözleşmesi' ne göre, koruma altına alınan ve Bakanlar Kurulu kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Göksu Deltası, Göksu Irmağı'nın oluşturduğu geniş alana yayılan kıyı ovası üzerinde yer alıyor.

Akdeniz'in en önemli sulak alanlarından Göksu Deltası'nda 14 bin 800 hektar karasal alanda tarım arazileri, göller, sazlıklar, tuzlu bataklılar, kumullar, kumsallar ve yerleşim merkezlerinin yanı sıra, 5 bin 500 hektarlık sulak alanda Akgöl ve Paradeniz Lagünü, birçok irili ufaklı sığ ve çoğunlukla mevsimsel göller ile drenaj kanalları ve çeltik tarlaları yer alıyor.

Kışlama ve kuluçka alanı olarak çok sayıda kuş türünün kullandığı delta, yılın hemen her mevsiminde, ilginç ve canlı peyzajın oluşumuna katkı sağlayarak çekiciliğini daha da arttırıyor. Özellikle Akdeniz kuşağında yalnızca belirli bölgelerde rastlanan ve sayıları gittikçe azalan Saz Horozu, bölgenin simgesi olarak da nitelendiriliyor.

Özellikle kış aylarında ve göç zamanında kuş popülasyonu ve tür sayısının önemli ölçüde arttığı deltada, Türkiye'deki 450 türden 328' ini görmek mümkün. Ayrıca, Türkiye'nin ulusal ve uluslararası öneme sahip 140 kuş türünden 106'sı, dünya çapında yok olma tehlikesi altında olan 24 kuş türünden de 12'si Göksu Deltası'nda yaşıyor.

Bölge florasında 441 bitki türü tespit edilen deltada, Türkiye' de korunmaya ihtiyacı olan türlerden 8 endemik ve 32 nadir tür olmak üzere, toplam 40 bitki türü bulunuyor. Delta, düzenli olarak kullandıkları için, büyük flamingolar açısından da ayrı bir önem taşıyor. Delta kuşlar tarafından kuluçkalama mevsimi dışında, çiftleşme öncesi ve sonrası göçte, kışlamada da kullanılıyor.

Göksu Deltası'nda ayrıca, kara ve su kurbağası,  kara ve su kaplumbağası, kertenkele ve çok miktarda  yılan türü bulunuyor. "Caretta Caretta" ve "Chelonia Mydas" türü deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktığı, Akdeniz' deki en önemli ana yuvalama bölgelerinden biri olarak nitelenen deltada, ayrıca yumuşak kabuklu Nil Kaplumbağası' na da rastlanıyor.

Yeraltı su kaynakları açısından da oldukça zengin olan Göksu Deltası, Türkiye kıyı kumul florasının yüzde 22'sini barındırıyor. Doğal bitki örtüsünü Akdeniz'in maki formasyonu ile yoğun kumul bitkileri ve tuz steplerinin oluşturduğu delta, toprak yapısı ve iklim üretim deseninin çeşitlenmesi ve üretim miktarının artmasında önemli etken olarak belirtiliyor.

Göksu Deltası ve yakın çevresi tarihi ve arkeolojik değerler açısından de önemli zenginliği bünyesinde barındırıyor. Delta içerisinde yer bulunan 3 höyük kalıntısının Hitit dönemine ait olduğu tahmin ediliyor. Paradeniz Lagünü kenarındaki kumullarda Roma ve Bizans dönemlerine ait büyük yapı kalıntılarına rastlanırken, İncekum yakınlarında ve Akgöl'ün civarındaki kumullarda da bazı kalıntılar yer alıyor.

Bölgeye yakın Hacıpaşalar çiftliğinde bulunan iki alçak höyük, Roma, Bizans kalıntıları, Ulugöz su kovaları ve Atatürk Çiftliği tarihsel nitelik taşıyor. Ayrıca deltanın batısında tarihi 13. 14. yüzyıla kadar uzanan çeşitli tarihi kalıntılar bulunuyor.