Translate

4 Ocak 2010 Pazartesi

Toprağı burguyla delerek açılan ve suyu yükseğe fışkırtan kaynak...

Artezyen,

Su sızdırmayan iki veya daha çok sayıdaki yeraltı tabakaları arasında kalan basınçlı suların sondaj usulüyle yeryüzüne tazyikli bir şekilde çıkmasını sağlayan kuyu. Tazyikli su çıkan kuyulara Fransızcada, -Fransanın Artois köyü civarında 12. yüzyıllarda çok miktarda bulunduğu için- artois denmektedir.

Türk kültürünün Fransız kültürü etkisinde kaldığı Tanzimat döneminde bu kelime Türkçeye “artezyen” olarak girmiş ve yerleşmiştir. Çanak şeklinde olup taşıdığı suyla kuyuyu besleyen bölge, geçirimli olan üst kısımlardan giren su ile beslenir. Zamanla su ile dolan bu bölgede bir basınç meydana gelir. Bölgenin çukur kısmına yeryüzünden sondaj ile bir kuyu açılırsa, fizikte çok iyi bilinen bileşik kaplar prensibine göre su yeryüzüne tazyikli bir şekilde çıkar. Suyun tazyiki, su geçirmez bölgenin durumuna ve kuyunun açıldığı yere bağlıdır. Su geçirmeyen bölgenin açık olan ve suların dolmasını sağlayan uç kısımlarına “beslenme bölgesi” denir.


Basınçlı yeraltı suları, genel olarak su geçirmez (kil gibi) tabakalarla su geçiren (kum gibi) tabakaların birbirlerini takip eder bir durumda sıralanmaları ve tekne ya da çanak şeklinde olmaları ile meydana gelir. Yağmur ve kar suları bu boşluklarda toplanır. Yeraltında çoğalan sular, üzerinde su geçirmeyen bir tabaka olması yüzünden yükselemez ve belirli bir basınç altında kalır. Su geçirmeyen tabaka, beslenme bölgesinden daha aşağıda bir noktadan sondaj burgusu ile delinir ve bileşik kaplar kaidesine göre az çok kuvvetli bir basınç ile çoğu zaman fışkırarak yükselen bir su kaynağı elde edilir. Artezyen kuyuları sondaj aletleriyle arazi delinerek ve delinen kısma demir borular konmak suretiyle inşa edilir. Bu boruların su seviyesi boyunca kalan kısımlarında pekçok delikler bulunur. Deliklerin işletme esnasında tıkanmaması için boru ile sondaj deliği arasında kalan boşluk içten dışa doğru büyüklükleri küçülecek tarzda çakıl ve iri kum ile doldurulur.

Hiç yorum yok: