Örtü altı tarımında polinasyon (çiçeğin döllenmesi) hizmetinde kullanılmak üzere denetimli koşullarda yetiştirilebilen, doğal koşullarda genellikle toprak altında yaptığı yuvada koloni halinde yaşayan bir yaban arısı cinsidir. Laboratuvar şartlarında bombus arısı üretimi yuva kurmamış, denetimli olarak çiftleştirilmiş ana arı (Kraliçe) ile yapılmaktadır. Canlı döller üretebilen bir ana arı ve bunun dölleri olan işçi arılardan oluşan birime koloni denilmektedir.
ifade eder.
ifade eder.
Arı kullanımı, seralardaki ilaçlamayı da doğrudan etkiliyor. Onlara zarar vermeyecek, zehir oranı daha düşük ilaçların kullanılması gerekiyor. Aslında bu bile, arıların doğal üretime ne kadar katkı yaptıklarının göstergesi. Hem doğal döllenme sağlayarak hormon kullanımını engelliyorlar, hem de kimyasal ilaçların daha dikkatli ve daha az kullanılmasına vesile oluyorlar. Arı kullanılarak üretilen domatesler ise hormonlulardan oldukça farklı. Kışın da üretilse lezzeti ve aroması var; daha ağır, içi daha dolgun, raf ömrü de daha uzun.
Bombus arıları, aslında halk arasında 'yoz arı' olarak bilinen, bal yapma özelliği olmayan ve bu iş için özel olarak üretilmiş özel bir canlı. Doğada 60-70 türü bulunuyor. Sadece Türkiye'de 40'a yakın bombus arısı türü yaşıyor. Çiftçilerin bugünlerdeki en büyük yardımcısı ise 'terrestirist' adı verilen bir tür. Antalya ve çevresinde, bu arılara yönelik talebin artması 'arı üretim ve satış sektörü" oluşturmuş. Eskiden ithal edilen arılar artık yerli firmalar tarafından üretilip pazarlanıyor.
Arının, doğal üretim dışında aslında çiftçi için mühim yan getirileri de var. Bunların en önemlisi işçilik maliyetlerini düşürmesi. Hormon verilebilmesi için işçilerin tek tek kökleri dolaşması ve her gün uygulama yapması gerekiyor. Bu ciddi bir maliyet. Diğer yöntemde ise bunu arılar hallediyor. Ayrıca hormon insan sağlığına da zararlı bir ürün. Bu uygulamayı sürekli yapan kişilerde başta astım olmak üzere çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Arı kullanımı ayrıca bitkilerdeki mantar ve küf gibi hastalıkları da önlüyor. İhracata uygun, raf ömrü uzun ürün sağlıyor. Türkiye'nin son yıllarda tarım ihracatındaki en büyük sorunu olan, 'rezüdü' yani ilaç kalıntısını da, bu yöntemle önemli ölçüde önlemek mümkün. Çünkü arıların zarar görmemesi için zehirli ilaç kullanımı en aza iniyor.
Bombus arıları, aslında halk arasında 'yoz arı' olarak bilinen, bal yapma özelliği olmayan ve bu iş için özel olarak üretilmiş özel bir canlı. Doğada 60-70 türü bulunuyor. Sadece Türkiye'de 40'a yakın bombus arısı türü yaşıyor. Çiftçilerin bugünlerdeki en büyük yardımcısı ise 'terrestirist' adı verilen bir tür. Antalya ve çevresinde, bu arılara yönelik talebin artması 'arı üretim ve satış sektörü" oluşturmuş. Eskiden ithal edilen arılar artık yerli firmalar tarafından üretilip pazarlanıyor.
Arının, doğal üretim dışında aslında çiftçi için mühim yan getirileri de var. Bunların en önemlisi işçilik maliyetlerini düşürmesi. Hormon verilebilmesi için işçilerin tek tek kökleri dolaşması ve her gün uygulama yapması gerekiyor. Bu ciddi bir maliyet. Diğer yöntemde ise bunu arılar hallediyor. Ayrıca hormon insan sağlığına da zararlı bir ürün. Bu uygulamayı sürekli yapan kişilerde başta astım olmak üzere çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Arı kullanımı ayrıca bitkilerdeki mantar ve küf gibi hastalıkları da önlüyor. İhracata uygun, raf ömrü uzun ürün sağlıyor. Türkiye'nin son yıllarda tarım ihracatındaki en büyük sorunu olan, 'rezüdü' yani ilaç kalıntısını da, bu yöntemle önemli ölçüde önlemek mümkün. Çünkü arıların zarar görmemesi için zehirli ilaç kullanımı en aza iniyor.
Bombus, renkli tüyleri olan, türdeşlerine göre oldukça iri yapılı ve genelde toprak altında yaşayan bir yaban arısı türüdür. Bombuslar'ın uzun dilli türleri, çiçek borusu uzun olan çiçeklerden de çiçek tozu ve bal özü alabilir. Bu, diğer arılar için oldukça zor hatta imkansız bir işlemdir. Hatta bazı türler, bal özüne ulaşabilmek için önce çiçeğin dış kısmını ısırır ve açtıkları delikten dillerini içeri sokarak kolayca beslenir. Bombuslar'ın göğüs bölgesinde tutunma ve yürümeyi sağlayan üç çift bacakları vardır. Bu bacaklardan birinci çift, antenlere bulaşan çiçek tozlarını ve diğer tozları temizlemek için özel temizlik gereçleri ile donatılmıştır. Bu sayede koku alma organı olan antenler sürekli temiz tutulur. Bombuslar'ın diğer bacaklarında çiçek tozu taşımak için sepetçikler ve çiçek tozlarını doldurmaya, gerektiğinde sıkıştırmaya yarayan fırçalar bulunur. Bombuslar vücut ağırlıklarının yarısı kadar yükü rahatlıkla taşır. Bu arılar zar şeklindeki iki çift kanatları sayesinde uçar. Birinci çift kanadın arka kenarında, ikinci çift kanadın ise ön kenarında bir seri kanca bulunur. Bunlar uçuş sırasında birbirine kenetlenir, böylece ön ve arka kanatlar birlikte ve daha güçlü hareket edebilir. Bunun dışında uçuş için ısı üretimi de zorunludur. Aktif olarak uçan bir Bombus'ta gövde bölgesinin sıcaklığı 35-40 C olur. Bunun için Bombuslar uçuşa geçmeden önce belli bir süre ısınır.
Bombus, güçlü görünümlü, renkli tüyleri ile tanınan, türdeşlerine göre oldukça iri, belirli heyecanları olan ve bunları; örneğin öfkesini, aşıl olduğunu, vızıldamasındaki tonlamalarla dışa vuran ve genelde toprak altında yaşayan, bildiğimiz yaban arısının ta kendisi. Onu, arılar alemindeki diğer arılarla kıyaslayan insanlar “etkin tozlayıcı” diye bir de lakap taktılar. Bunun nedeni, bombusun büyük vücutlu olması ve tüylerine takılan çiçek tozlarını çiçekten çiçeğe taşıyarak tozlamaya yardım etmesi. Bu yumuşak huylu, kin ve nefret duygularından arınmış, kendisini rahatsız edenlere karşı bile en etkili silahı, iğnesini (iğnesini kullanmasının kendi ölümüne yol açacağını bilircesine) kullanma gereği duymayan bombuslar, bütün gün bir çiçekten diğerine durmaksızın dolaşarak, çiçek tozu ve bal özü toplarlar.
Uzun dilli (ağız parçaları) türleri ısırma ve yalama gibi etkinlikleri çok iyi becerdiğinden, bombuslar, çoğu böceğin başarmakta zorlandığı bir iş olan, çiçek borusu uzun çiçeklerden de çiçek tozu ve bal özü alabilme ayrıcalığına sahiptir. Hatta bazı türler, bal özüne ulaşabilmek için önce çiçeğin dış kısmını ısısır ve açtığı delikten ağız parçalarını içeri sokarak kolayca beslenirler.
Bombusun özellikleri bu kadarla da bitmiyor. Örneğin; göğüs bölgesinde tutunma ve yürümeyi sağlayan üç çift bacakları var. Bu bacaklardan birinci çift, antenlere bulaşan çiçek tozlarını ve tozları temizlemek için özel temizlik gereçleriyle donatılmıştır; bu sayede koku alma organı olan antenler sürekli temiz tutulur. Bombusun bir çift anteni, birleşik gözlerinin orta kısmına yakın bir yerden çıkar. Antenler, dişi ve işçi bombuslarda on iki bölütten, erkek bombuslarda ise on üç bölütten meydana gelir.
Koku alma işlevini üstlenmiş olan antenler çok miktarda çiçek tozu ve bal özüyle bulaşık olmasına rağmen bombuslar bacaklarının birinci çifti sayesinde yine de çok etkin çalışır. Seçtikleri çiçekler çoğunlukla tatlı kokulu, çok renkli ve büyük boyutludur. Bombuslar insanların kokusuz diye bildiği bazı çiçeklerin kokularını bile ayırt edecek kadar hassastır.
Bombusların üçüncü çift bacaklarında çiçek tozu taşımak için sepetçikler ve çiçek tozlarını doldurmaya, gerektiğinde sıkıştırmaya yarayan fırçalar bulunur. Bombuslar vücut ağırlıklarının yarısı kadar yükü rahatlıkla taşırlar. Bu nedenle, iri olan işçi bireyler daha etkin besin toplayıcısıdırlar.
Zar şeklindeki iki çift kanatları sayesinde uçarlar. Birinci çift kanadın arka kenarında, ikinci çift kanadın ise ön kenarında bir seri kanca bulunur. Bunlar uçuş sırasında birbirine kenetlenir, böylece ön ve arka kanatlar birlikte ve daha güçlü hareket edebilir. Bombuslar kendi etrafında dönebilen bir türbülans yaratır ve bu sayede düşmeden uçabilirler.
Uçuş için ısı üretimi zorunludur. Bombuslar toraks (göğüs) bölgesinin sıcaklığını 30 °C’a ya da daha üst düzeylere çıkarabilirler. Aktif olarak uçan bir bombusta toraks bölgesinin sıcaklığı 35-40 °C olur. Bunun için uçuşa geçmeden önce bir ısınma süreci geçirirler. Bombusların hemen her mevsimde uçabilmelerinin sırrı da, uçuş kaslarındaki enzim etkinlikleri ile vücut sıcaklığını artırabilmelerinde yatar. Bu enzimler belirli şekerleri parçalayarak enerji açığa çıkarırlar. Bombus çiçeğe konduğunda vücut sıcaklığını düşürür. Eğer karahindiba ve ayçiçeği gibi bitkiler üzerinden besin topluyorsa, bir çiçekten diğerine uçmak yerine yürümeyi tercih eder ve bu sırada toraks bölgesinin uçuş için gerekenden daha alt sınıra düşer. Arı, uçmaya karar verdiğinde yeniden ısınmaya başlar.
Elle dölleme yapmak ise çok zor ve çok zaman kaybına neden olur. Elle yapılan dölleme sonucunda meyve kalitesi düşük, yumuşak şekiller ve ihracat için uygun da değildir. Üreticiler patlıcan ve domateste yaptıkları elle dölleme sonucunda nem oluşumuna neden olmakta ve bununla birlikte pas (botryis) hastalığı meydana gelmektedir.
Özellikle domateste döllemeyle ilgili sorunu ortadan kaldırabilmek için bitki gelişimini düzenleyici hormonlar kullanılıyordu. Bu da sebzenin çekirdeksiz ve kalitesiz oluşumuna neden oluyordu. Ama bombus arıları bir çiçekten bir çiçeğe polen taşıdığı için doğal döllenmeyi sağlıyor. Yüksek kaliteli, bol çekirdekli domatesler elde ediliyor.
Bombus, özellikle sebzecilikte yüksek verim elde etmek amacıyla hormon kullanan üreticilere bir çıkış, hatta kurtarıcı oldu. Bu üreticiler, yetiştirdikleri sebze ve meyvelere hormon uygulayarak yüksek verim peşinde koşarken, umduklarının aksine iş gücü ile üretim maliyetinde artış ve ürün kalitesinde de bir düşüş olduğunu gözlediler. Ayrıca, kimilerinin bilinçsizce hormon kullanması sonucunda insan sağlığı da olumsuz yönde etkilenmişti.
AÜ Ziraat Fakültesi Zooteknik bölümünde yapılan araştırmalarla bombus arısının üstünlükleri ve yararları şöyle sıralandı:
“Bombus arıları iri ve tüylü vücutları, uzun dilleri ve çiçek üzerindeki hareketleri davranımları ile etkin tozlayıcılardır. Özellikle polenini kolay bırakmayan domates gibi solanaceae familyasına ait bitkilerde etkilidirler.
Bombus arıları endüstri bitkileri, çayır mera ve yem bitkileri, meyve ağaçları, sebzeler, tıbbi ve aromatik bitkiler ve çok sayıda ağaç, çalı, maki formunda bitkileri ziyaret ederler.
Bombus arısı kullanımı ile sera ürünlerinde meyve bağlama oranı, meyve iriliği, meyvedeki tohum sayısı, lezzetlilik ve bir örneklilik artmakta, hatalı meyve miktarı azalmaktadır. Ortalama verim artışı, domates ve biberde %10 ile 25, patlıcanda ise %7 ile 10 düzeyine olmaktadır.
Bombus arıları çok çalışkandır. Bir işçi arı bir seferde 450 çiçekte tozlama yapabilmekte ve günde iki binin üzerinde çiçeği tozlayabilmektedir. Bombus arıları saldırgan değildir. Rahatsız edilmedikçe sokmazlar. Bu nedenle örtü altı yetiştiricilikte rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Bombus arıları bulundukları yere kolayca uyum sağlamaktadırlar. Bal arıları gibi gelişmiş iletişim yöntemlerine sahip olmadıkları için daha çekici bitkilere birbirlerini yönlendirememektedirler. Bombus arıları düşük sıcaklık (5-6 dereceye kadar) ve ışık yoğunluğunda aktif olarak çalışabilmektedirler. Yağmur, rüzgar ve bulutlu hava, arıların aktivitelerini fazla etkilememektedir. Bombus arıları özellikle bombus terrestris türü kitlesel üretimi gerçekleştirildiği için yıl boyu temin edilebilmektedir. Bombus arıları çok az sayıda bal arısı hastalığından etkilenmektedir. Laboratuar ortamında çoğaltılabilir.
Uzun dilli (ağız parçaları) türleri ısırma ve yalama gibi etkinlikleri çok iyi becerdiğinden, bombuslar, çoğu böceğin başarmakta zorlandığı bir iş olan, çiçek borusu uzun çiçeklerden de çiçek tozu ve bal özü alabilme ayrıcalığına sahiptir. Hatta bazı türler, bal özüne ulaşabilmek için önce çiçeğin dış kısmını ısısır ve açtığı delikten ağız parçalarını içeri sokarak kolayca beslenirler.
Bombusun özellikleri bu kadarla da bitmiyor. Örneğin; göğüs bölgesinde tutunma ve yürümeyi sağlayan üç çift bacakları var. Bu bacaklardan birinci çift, antenlere bulaşan çiçek tozlarını ve tozları temizlemek için özel temizlik gereçleriyle donatılmıştır; bu sayede koku alma organı olan antenler sürekli temiz tutulur. Bombusun bir çift anteni, birleşik gözlerinin orta kısmına yakın bir yerden çıkar. Antenler, dişi ve işçi bombuslarda on iki bölütten, erkek bombuslarda ise on üç bölütten meydana gelir.
Koku alma işlevini üstlenmiş olan antenler çok miktarda çiçek tozu ve bal özüyle bulaşık olmasına rağmen bombuslar bacaklarının birinci çifti sayesinde yine de çok etkin çalışır. Seçtikleri çiçekler çoğunlukla tatlı kokulu, çok renkli ve büyük boyutludur. Bombuslar insanların kokusuz diye bildiği bazı çiçeklerin kokularını bile ayırt edecek kadar hassastır.
Bombusların üçüncü çift bacaklarında çiçek tozu taşımak için sepetçikler ve çiçek tozlarını doldurmaya, gerektiğinde sıkıştırmaya yarayan fırçalar bulunur. Bombuslar vücut ağırlıklarının yarısı kadar yükü rahatlıkla taşırlar. Bu nedenle, iri olan işçi bireyler daha etkin besin toplayıcısıdırlar.
Zar şeklindeki iki çift kanatları sayesinde uçarlar. Birinci çift kanadın arka kenarında, ikinci çift kanadın ise ön kenarında bir seri kanca bulunur. Bunlar uçuş sırasında birbirine kenetlenir, böylece ön ve arka kanatlar birlikte ve daha güçlü hareket edebilir. Bombuslar kendi etrafında dönebilen bir türbülans yaratır ve bu sayede düşmeden uçabilirler.
Uçuş için ısı üretimi zorunludur. Bombuslar toraks (göğüs) bölgesinin sıcaklığını 30 °C’a ya da daha üst düzeylere çıkarabilirler. Aktif olarak uçan bir bombusta toraks bölgesinin sıcaklığı 35-40 °C olur. Bunun için uçuşa geçmeden önce bir ısınma süreci geçirirler. Bombusların hemen her mevsimde uçabilmelerinin sırrı da, uçuş kaslarındaki enzim etkinlikleri ile vücut sıcaklığını artırabilmelerinde yatar. Bu enzimler belirli şekerleri parçalayarak enerji açığa çıkarırlar. Bombus çiçeğe konduğunda vücut sıcaklığını düşürür. Eğer karahindiba ve ayçiçeği gibi bitkiler üzerinden besin topluyorsa, bir çiçekten diğerine uçmak yerine yürümeyi tercih eder ve bu sırada toraks bölgesinin uçuş için gerekenden daha alt sınıra düşer. Arı, uçmaya karar verdiğinde yeniden ısınmaya başlar.
Elle dölleme yapmak ise çok zor ve çok zaman kaybına neden olur. Elle yapılan dölleme sonucunda meyve kalitesi düşük, yumuşak şekiller ve ihracat için uygun da değildir. Üreticiler patlıcan ve domateste yaptıkları elle dölleme sonucunda nem oluşumuna neden olmakta ve bununla birlikte pas (botryis) hastalığı meydana gelmektedir.
Özellikle domateste döllemeyle ilgili sorunu ortadan kaldırabilmek için bitki gelişimini düzenleyici hormonlar kullanılıyordu. Bu da sebzenin çekirdeksiz ve kalitesiz oluşumuna neden oluyordu. Ama bombus arıları bir çiçekten bir çiçeğe polen taşıdığı için doğal döllenmeyi sağlıyor. Yüksek kaliteli, bol çekirdekli domatesler elde ediliyor.
Bombus, özellikle sebzecilikte yüksek verim elde etmek amacıyla hormon kullanan üreticilere bir çıkış, hatta kurtarıcı oldu. Bu üreticiler, yetiştirdikleri sebze ve meyvelere hormon uygulayarak yüksek verim peşinde koşarken, umduklarının aksine iş gücü ile üretim maliyetinde artış ve ürün kalitesinde de bir düşüş olduğunu gözlediler. Ayrıca, kimilerinin bilinçsizce hormon kullanması sonucunda insan sağlığı da olumsuz yönde etkilenmişti.
AÜ Ziraat Fakültesi Zooteknik bölümünde yapılan araştırmalarla bombus arısının üstünlükleri ve yararları şöyle sıralandı:
“Bombus arıları iri ve tüylü vücutları, uzun dilleri ve çiçek üzerindeki hareketleri davranımları ile etkin tozlayıcılardır. Özellikle polenini kolay bırakmayan domates gibi solanaceae familyasına ait bitkilerde etkilidirler.
Bombus arıları endüstri bitkileri, çayır mera ve yem bitkileri, meyve ağaçları, sebzeler, tıbbi ve aromatik bitkiler ve çok sayıda ağaç, çalı, maki formunda bitkileri ziyaret ederler.
Bombus arısı kullanımı ile sera ürünlerinde meyve bağlama oranı, meyve iriliği, meyvedeki tohum sayısı, lezzetlilik ve bir örneklilik artmakta, hatalı meyve miktarı azalmaktadır. Ortalama verim artışı, domates ve biberde %10 ile 25, patlıcanda ise %7 ile 10 düzeyine olmaktadır.
Bombus arıları çok çalışkandır. Bir işçi arı bir seferde 450 çiçekte tozlama yapabilmekte ve günde iki binin üzerinde çiçeği tozlayabilmektedir. Bombus arıları saldırgan değildir. Rahatsız edilmedikçe sokmazlar. Bu nedenle örtü altı yetiştiricilikte rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Bombus arıları bulundukları yere kolayca uyum sağlamaktadırlar. Bal arıları gibi gelişmiş iletişim yöntemlerine sahip olmadıkları için daha çekici bitkilere birbirlerini yönlendirememektedirler. Bombus arıları düşük sıcaklık (5-6 dereceye kadar) ve ışık yoğunluğunda aktif olarak çalışabilmektedirler. Yağmur, rüzgar ve bulutlu hava, arıların aktivitelerini fazla etkilememektedir. Bombus arıları özellikle bombus terrestris türü kitlesel üretimi gerçekleştirildiği için yıl boyu temin edilebilmektedir. Bombus arıları çok az sayıda bal arısı hastalığından etkilenmektedir. Laboratuar ortamında çoğaltılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder