Translate

6 Ocak 2010 Çarşamba

Kars' ın doğusundaki ünlü eskiçağ kenti...

Ani Harabeleri,


Kars, (Ermenice: Ghars veya Kars - Gürcüce dilinde kapı kenti anlamına gelen Kariskalaki)
Kars adı, M.Ö. 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağlarının kuzeyinden gelen Bulgar Türkler'inin Velentur boyunun Karsak Oymağı' ndan gelmektedir.


Kars'ın Merkez ilçesinde, il merkezine 48 km. uzaklıkta, Arpaçay Nehri boyunda bulunan Ani (Ermenice: Անի, Latince: Abnicum), ören yeri. 961-1045 yılları arasında BagratlıErmeni hükümdarlarının başkenti olmuştur. 11. ila 12. yüzyıla ait bazı İslam mimarisi eserlerini de barındırır. hanedanından

22 medeniyet görmüş, her uygarlık kendi döneminden eserler yapmış, bir tek Moğollar yakıp, yıkıp bu 1001 kiliseli kente zarar vermiş. Kentin adı en erken 6. yüzyılda Gamsaragan sülalesinden Ermeni beylerine ait bir müstahkem yer olarak geçer. Ermeni Gamsaragan ailesi ile Gürcü Bagratuni (Bagratlı) ailesi arasındaki uzun mücadele ikincilerin zaferi ile sonuçlanmış ve 780 yılında Gamsaragan'lar mülklerini Bagratlılara satarak Bizans ülkesine göçmüşlerdir. 



Bagratlı I. Aşot 885 yılında Abbasi Halifesi ve Bizans İmparatoru tarafından "Ermenistan Kralı/Şehinşah-ı Armen" olarak tanınmıştır. Aşot ve oğulları önce (bugünkü Tuzluca ilçesinin 8 km kuzeyinde Halimcan köyü yakınında bulunan) Bagaran kentinde, daha sonra (Akyaka ilçesinde Koyucak mevkiinde bulunan) Şirakavan'da ve Kars merkezde hüküm sürmüştür. 961 yılında 3. Aşot (953-977) başkentini Ani'ye taşıyarak burada büyük bir kentin inşaına başlamıştır.

Kent en parlak devrini 2. Smpat (977-989) ve oğlu Gagik (989-1020) döneminde yaşamıştır. Bu devirde kent nüfusunun 100.000'i aştığı rivayet edilmektedir. 1045'te Bizanslılar Ani'yi zaptedip Bagratlı devletine son verince savunmasız ve huzursuz kalan bölge, 1064'te Selçuklu sultanı Alparslan'a teslim olmuştur.
Kent, 1064 yılına kadar Bizans yönetiminde kalmış ve bu tarihte Selçuklular tarafından zaptedilmiştir. Ancak kentte Selçuklu idaresinin kurulmuş olduğuna dair bir belirti yoktur. Selçuklu fethinden kısa bir süre sonra kent ve çevresinin Kürt kökenli Şeddadî beyliğinin yönetiminde olduğu görülmektedir. Ani'deki en önemli İslam eseri olan Menuçihr Camii, 1072 yılında Şeddadî emiri Menuçihr tarafından yaptırılmıştır.

1190 yılı dolayında Zakare Mkhrgrdzeli adlı Gürcü beyi Ani hisarını üs alarak Kars ve Ahıska bölgesini kapsayan bir egemenlik kurmuştur. Bunun soyundan gelenler önce Tiflis'teki Gürcü krallarına, sonra Moğol İlhanlılar'a bağlı "atabey" sıfatıyla hüküm sürmüşlerdir. Ani'deki Hıristiyan eserlerinin bir çoğu bu devirde yapılmış veya onarılmıştır. Daha sonra kent Celayirli ve Karakoyunlu devletlerinin egemenliğine girmiş ise de, nüfusu ağırlıkla Ermenilerden oluşmuştur.


Ani 1319'daki depremde ağır hasar görmüş, daha sonra Timur tarafından ele geçirilerek tahrip edilmiştir. Buna rağmen 1535 Osmanlı-İran savaşında tamamen terkedilinceye dek, kentte bir nüfusun barındığı anlaşılmaktadır.



Dörtgen  ve daire planlı çok sayıda burçla güçlendirilmiş Ani surlarının uzunluğu 2 bin 500 metre, yüksekliği ise 8 metre kadar. üzerinde kükreyen bir aslan kabartması ve Menuçihr tarafından koydurulan kitabe-nini bulunduğu Orta Kapı (Aslanlı Kapı) yedi girişi bulunan kentin görkemli kapılarından biri. Kuzeyde ki bu kapının sağında, iki dairesel planlı burç ile korunan Çifte Beden Kapısı (Kars Kapısı), solunda ise taştan satranç tahtası bezemeli Hıdırellez Kapısı yer alır. Acemoğlu ve Mığmığ deresi (Tatarcık) Kapıları doğuya, Arpaçay’a açılır. Arpaçay yönüne açılan bir diğeri de Divin Kapısı’dır.  Arpaçay’ın karşı kıyısına ulaşan eski kervan yolu (İpek Yolu) buradaki köprüden Divin Kapısına ulaşıyordu. Suyolu kapısı ise, kentin batıya açılan tek kapısı.  Arpa Çay ve Alacasu vadilerine hakim yüksek bir kayalık üzerinde kurulan kentin en yüksek kesiminde  ilk kez Urartuların yerleştiği iç kale bulunuyor. Saddadoğullarından Ebu Süca Menuçihr tarafından 1072 yılında yaptırılan bu üç nefli caminin özellikle tavanı zengin Selçuklu motifleri ile süslü. Caminin gözcü kulesi olarakta kullanılan 99 basamaklı minaresi Ani’nin çağlarboyu süren önemli konumuna işaret ediyor. 

Bir  zamanlar uzun kervanların, çan sesleri arasında aylarca gece gündüz ilerlediği İpek yolu üzerinde ki 100 bin nüfuslu Krallar Diyarı Ani’de şimdi hüzün hakim.

Hiç yorum yok: