Translate

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Yelkenli devrindeki savaşlarda kullanılan ve "Rum ateşi" de denilen, söndürülmesi zor bir sıvı yakıt...

Grejuva, Grajuva Ateşi, Rum ateşi,
Rum Ateşi ya da Yunan Alevi, Bizans Ateşi, Roma Ateşi, Vahşi Ateş ya da Sıvı Ateş de denen Yunan Ateşi
Tarihte bilinen ilk kimyasal silahtır.
Tarihçilere göre kızgın kömür, kükürt ve zift karışımından oluşan ilk kimyasal silah olan Yunan Ateşi M.Ö. 423 de Peloponez savaşları sırasında kullanılmıştır. Daha sonra M.S. 660'larda zift, reçine, kükürt, nafta, kireç ve güherçile ile yunan ateşi zenginleştirilmiştir. Su eklendikçe alevi artar. Suda yandığı gibi karada da rahatlıkla yanabilir. Su dökülünce sönmez, daha fazlalaşır. Deniz savaşlarında gemilerin geçmesini engellemek için kullanılırdı.
Persler Yunanistan' ı  işgal ettiğinde bir deniz savaşı sırasında kullanılmıştır. Dönemin güçlü Pers ordusu, gemilerinin yanmasını engelleyememiştir. Grejuva, Rum Ateşi ve Yunan Alevi
olarak da bilinmektedir.Suda yandığı gibi karada da rahatlıkla yanabilmektedir. Su dökülünce sönmemekte, tersine alevi artmaktadır. Deniz savaşlarında gemilerin geçmesini engellemek için kullanılmıştır. 
Bugün bile Rum Ateşi'nin tertibini yalnızca tahmin etmek mümkündür, ama içinde sülfür, sönmemiş kireç, likit petrol ve hattâ belki de (modern ateşli silahların tertiplerinde yer alan) magnezyum olduğu tahmin edilmektedir. Magnezyum, Rum Ateşi'ne atfedilen özelliklerden biri olan suyun altında yanma özelliğine sahip son derece tepkimeli bir metaldir ve Rum Ateşi'nin bu kadar korkutucu bir silah olmasını sağlamaktadır.
Rum Ateşi Bizans'ın düşmanlarını harap edecek özelliğe sahipti. Bizans donanması, güverteleri Rum Ateşi sifonlarının yanı sıra kule ve sur gibi yapıların yüklenebileceği genişlikte olan, "dromon" adı verilen özel savaş gemileri kullanmaktaydı. Bu sifonlar içlerindekileri düşman gemilerinin güvertesine püskürterek denizcilerle askerlerin maruz kalmasına ve tahta gemilerin kolayca yanmasına yol açıyorlardı. 678 yılında Araplar bunu ilk elden yaşamışlardı. Rum Ateşi'nin çoğalması savaşın gidişatını büyük ölçüde değiştirmişti. Birkaç yıl önce Araplar yüzlerce Bizans gemisini yok ederken, artık kendi donanmaları parçalanıyor, yüzlerce asker kaybediyorlardı. Kuşatma kaldırılmış, Araplar barış yapmak zorunda kalmışlardı. 717 yılında yeniden saldırıya geçtiklerinde, Rum Ateşi şehrin savunmasında bir kez daha hayati bir rol oynamış, Araplar da yeniden ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdi.
 
Bizanslılar için Rum Ateşi kadar sırrının korunması da önemliydi. Sifon teçhizatının düşman eline geçmemesi için mümkün olduğunca az kullanılıyor, gizemli tarifi hakkındaki yasaklar ve efsaneler giderek artıyordu.

Hiç yorum yok: