Klasik Türk müziği bestecisi, söz yazarı, yorumcu.
Yesâri Âsım Arsoy, 1900 yılında Drama’ da doğdu. Asıl adı Mustafa Asım’ dır. Kendisinin verdiği bilgilere göre ataları Avrupa’ya yapılan akınlar sırasında Konya’dan göç ederek Drama’ya yerleşmişler. Babasının dedesi şeyh Ömer Efendi, Prizren’de bir tekke yaptırmış, sol eli ile yazı yazan tanınmış bir hattatmış. Arsoy ve ablası da sol ellerini kullandıkları için “Yesari” sıfatını almışlar.
İlkokul idadi öğrenimini tamamladıktan sonra ailesiyle önce İstanbul’a,sonra 1917’ de Adapazarı’ na yerleştiler. Çalışma hayatına 1920 yılında Antalya’da bulunan “Loid Triestino” vapurları acenteliğinde kâtip olarak başladı; sekiz ay kadar burada çalıştı. Aynı yılın sonunda ailesi Adapazarı’ ndan geri İstanbul’a dönmüştü. Antalya’dan ayrılarak İstanbul’ a geldikten bir süre sonra yeni bir iş dolayısıyla İzmit’e gitti. Fehmi Tokay’ın aracılığı ile önce İzmit mâliye dairesine,sonra “Tabacos Tütün Gümrüğü”ne girdi. Burada bir buçuk yıl çalıştı,ardından Galata gümrüğündeki komisyoncularının birinin yanına kâtip oldu. Bunlardan başka muhasebecilik, avukat katipliği gibi işler yaptı. Hiçbirinde sürekli olarak çalışmadı. En sonunda bu gibi işleri bırakarak kendisini tamamıyle mûsikî çalışmalarına verdi.1954 yılında kısa bir süre için İstanbul Radyosu’nda da çalışmıştır. Mûsikî çalışmalarına Adapazarı’nda başladı. Önceleri bağlama çalarken,sonra bunu bırakıp Ud çalmayı denedi. İstanbul'a taşındıklarında Fatih'de oturdular.Komşusu olan Udî Refet, Kemanî Namık, Kanunî Süreyya ve İzzettin Hümai’ den eski eserleri öğrendi.
İzmit’ te çalıştığı yıllarda orada Bayındırlık müdürlüğü mühendisi olan Fehmi Tokay ile Zeki Arif Ataergin’ i tanıdı, bilgisini ilerletti. Müsiki çevrelerine girdikten sonra Hafız Aşir Efendi, Bahriyeli Şahap, Hâfız Osman Efendi, Arap Yaşar gibi ses sanatkârlarıyla ilişki kurdu. Udi Selanikli Ahmed Efendi’ den istifadeler sağladı. Anadolu turneleri düzenleyerek sazı ve sesi ile katıldığı programlar yaptı. Sanatta kısırlığa neden olduğu gerekçesi ile 1949 yılında evlendiği Zehra Hanım’ dan 1954’ de boşandı.
Bestekarlığa 1930’ larda başladı. İbnülemin Mahmud Kemal İnal’a verdiği bilgiye göre, 1958 yılı itibariyle iki yüz onbir eser besteledi. Bugün bilinen eserlerinin sayısı iki yüz elli civarında olduğu sanılıyor. En tanınmış olanları yüz on kadardır. Bir çoğu unutulmuş ya da kolleksiyoncuların elinde kalmıştır. Kendine özgü bir üslub ve sanat anlayışı ile beste yapmıştır. Plaklara en çok eseri okunan sanatkârlar arasındadır. Ayrıca kendisi de Ud çalarak ya da başka sazların eşliğinde hayli plâk doldurmuştur. Aynı zamanda şiirle uğraşan Arsoy, eserlerinin çoğunu sözlerini kendisi yazmıştır.
Eserleri;
Biz Heybeli'de her gece,
Akasyalar açarken,
Menekşe gözler hülyalı,
Bir çapkın elinde oyuncak oldum
Yar yolunu kolladım,
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır,
Kalbimi yıllarca sevdaya bağladım,
Sahilde o hoş buseleri
Sazlar çalınır Çamlıca'nın bahçelerinde,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder