İlmiye sınıfı, Ehl-i şer ya da Ulema (Alimin çoğulu Ulema),
Osmanlı'da hukukçu, öğretim üyesi ve din adamlarının oluşturduğu zümre. Bu zümrenin görevleri adalet hizmetleri, eğitim ve yargı görevlerini kapsamaktadır. Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinde ve Osmanlı'dan önceki İslam devletlerinde şeyhülislam resmi bir anlam ifade etmemiş, resmi kullanımı ilk olarak Fatih Sultan Mehmet döneminde olmuştur. Zamanla üst düzey yöneticilerin istismarıyla bilimsel özelliğini yitirmiş ve bu sınıfın önde gelenlerinin çocukları iyi mevkiilere gelir olmuştur. Niteliklerine bakılmaksızın aile üyelerinin atanması sonucunda, 18. yüzyılda artık ilmiye sınıfı tüm reformlara karşı çıkan, kendini yenilemekten uzak, gelişen bilim ve hukuk konusunda çağının gerisinde bir konuma gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Dönemi Medreseler çağın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kaldığından, 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun birinci maddesi olan "Türkiye dahilindeki bütün müessesât-ı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekâleti'ne merbuttur" ifadesi ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış ve zamanın Milli Eğitim Bakanı Vasıf Bey de 13 Mart 1924 tarihli genelgesiyle medreseler üzerindeki tasarruf hakkını kullanarak medreseleri kapatmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder