Translate

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Ördeğe benzer, tüyleri kiremit renginde bir yaban kuşu...

Angut (evcilleştirilebilen bir dalıcı ördek türü),
Meke, Kirik,

Angut kuşları 58-70 cm boyunda olup, 110-135 cm kanat genişliğine sahiptir. Kuzeybatı Afrika ve Etiyopya'da türün oluşturduğu küçük yerleşik topluluklar bulunsa da, türün gerçek yerleşim bölgesi güneydoğu Avrupa'dan Orta Asya'da güneydoğu Çin'e kadar olan bölgelerdir. Kuşlar çoğunlukla kışları geçirmek üzere güney Asya'ya göç ederler.

Bu kuş türü iniş yaparken rüzgarı arkasına alarak indiği için sağlıklı bir iniş yapamayarak yuvarlanır. Bu özelliğinden teşbih yapılarak argoda da kullanılır. Suna ile birlikte Tadorna cinsinde yer alır. Eşi ölen angut kuşlarının, başka bir eş ile bağlantı kurmayıp ölen eşinin arkasından yas tuttuğu söylenir. Tibet ve Moğolistan'da ve Slav mitolojisinde kutsal kabul edilmektedir.
Beyşehir’in kıyı köylerinin birinde yaşlı bir balıkçı varmış. Yaşlı balıkçı, bir gün avcıların yaraladığı bir angut kuşuna rastlamış. Bakmış ki, kuşcağız ağır yaralı ve ölecek; onu yakalayarak yarasını sarmış ve iyileştirmiş. O günden sonra balıkçı ile angut kuşu dost olmuşlar. Öylesine dost olmuşlar ki, Balıkçı gölde avlanırken kuş gelip balıkçının omzuna konarmış. Soğuk ve fırtınalı bir kış günü Balıkçı yine ava çıkmış. Ancak dalgalar bir süre sonra öylesine azmış ki, köhne kayığı parçalanıp batmış. Balıkçı yüzerek kendini bir adaya zor atmış. Bir süre sonra kar da yağmaya başlamış. Yaşlı Balıkçı, sığındığı Taş kovuğunda, ıslak elbiseleri ile neredeyse donacakmış. O sırada dostu olan angut kuşunun yanındaki bir ağacın dalında tüneyerek, acılı gözlerle kendine baktığını ve cıvıldadığını görmüş. İhtiyar kuşa balıkçılardan yardım getirmesini söylemiş. Bunun üzerine kuş, yardım getirmek üzere uçup gitmiş. Diğer balıkçılar, kıyıda bir avcı kulübesinde oturmuşlar, yaktıkları ateşte ısınıp, sohbet ediyorlarmış. Uçarak içeri giren kuş önce çırpına çırpına dolanmış ve sonra yanan ateşli bir dal parçasını gagasına alarak uçup gitmiş. Aldığı ateşi götürüp yaşlı balıkçının önünde bırakmış. Balıkçı hemen tutuşturduğu dal parçaları ile ısınıp donmaktan kurtulmuş. Ölümden dönen balıkçı dua etmiş. Demiş ki; “ Her kim angut kuşuna tüfek atarsa tüfeği parçalansın.” Duası kabul olası imiş. Bu yüzden avcılar, angut kuşuna tüfek atamazlar, atarlarsa tüfeklerinin parçalanmasından korkarlarmış.

Başka bir efsaneye göre; Angut, kaynanasının geçimsizliğine dayanamayıp kuş olan gelindir.

Hiç yorum yok: