Perre, (Pirin, Perin), Kommagene Krallığının beş büyük Antik Kentinden birisidir. Adıyaman merkez ilçeye 5 km. kadar kuzeyinde yer almaktadır. Antik Perre kentinin erken Roma dönemine ait nekropol (mezarlık alan) Pirin köyünün yakınındaki karadağın yamaçları üzerine yayılan bu nekropolde 208 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Yöre halkının Pirin mağaraları olarak adlandırdığı bu mezarlar kayalara oyularak yapılmıştır. Bugünkü Pirin köyüne adını veren Antik Perre kentinin kuruluşu, kaynaklara göre Helenistik döneme kadar uzanmaktadır. Ancak bu kentin Kommagene döneminde yerleşim yeri olduğu bilinmektedir. Roma döneminde bölgenin en büyük şehirleri arasında yer alır. Daha sonra Bizans yerleşim yeri olarak görülen şehirde ayakta kalan ve kullanılan Roma çeşmesi ve surlarının bir kısmı ayaktadır. Antik kentte bir çok anıt mezar, kaya mezar odası kazılar esnasında toprak altından gün ışığına çıkartılmıştır. antik kaynaklarda Me’arath gazze Pörön, Mezopotamyada ise Perin veya Pirin olarak bilinen Antik Perre Kenti Melitene’yi ( Malatya ) başkent Somosataya (Samsat) bağlayan antik yol güzergahı üzerinde
Ostacuscum, Besni ilçesinin antik çağdaki adıdır ve bu kent Kommagene krallığının beş önemli kentinden birisidir.Daha sonraları “Bahasna” olarak kullanılan kentin bu isiminin son “sna “ takısına birçok Hitit belgesinde rastlanıldığı bilinmekle birlikte bu ismin nereden geldiği bilinmemektedir . Honigmann’da bu isim yukarda belirtiğimiz şekilde kullanılmıştır . Besni, Abu’l Farac’da “Bet Hesne” olarak ismlendirilmiştir . Urfalı Mateos’ta ise bu isim “Behesni” olarak geçmektedir . Süryani Mihael’de ise bu isim “Beit Hesna” olarak geçmektedir . İslami kaynaklarda ise bu isim “Bihisni”, daha sonra da günümüzde kullanılan “Besni” ye dönüşmüştür.
Zeugma, Kommagene krallığının, Köprü Başı anlamına gelen Zeugma, Gaziantep' in Nizip İlçesinin Belkıs köyünde bulunan antik bir kent olup Krallığın önemli kentlerden birisidir. Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olan Belkıs/Zeugma Antik Kenti; Fırat'ın geçilebilir en sığ yerinde olması, askeri ve ticari bakımdan çok stratejik bir bölge olması nedeniyle tarihin her döneminde önemini korumuştur. İlk olarak kurucusu adına Fırat'da Selevkosya anlamına gelen "Selevkaya Euphrates" olarak anılan şehir Roma İmparatorluğu tarafından ele geçtikten sonra köprü anlamına gelen "Zeugma" ismiyle anılmaya başlandı. Antioch (Antakya) Çin arasında Fırat yoluyla oluşan geçitte liman olarak büyük bir ticari değer kazandı.
Arsemia (Arsemez), Arsameia ören yeri (Nymphaios Arsemiası), Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır. İlimiz Kahta ilçeine bağlı Kocahisar köyündedir. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşı taraftaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Eski kahta kalesinin karşısında kurulmuş krallığın yazlık başkenti ve idare merkezi. Güneydeki tören yolunda Mitras'ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu'nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı, yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi bulunuyor. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos'un mezar tapınağı ve sarayı yer alıyor.
Samosata, (Samsat), Kommagene Krallığının başkenti olup en önemli kentidir. Adıyaman’ın 36 km. Güney-doğusunda antik Samosata kenti İlk Çağda, Kommegene Krallığının başkentidir. M.S.72’ de Roma İmparatorluğuna bağlanmış, 639’ da Arapların eline geçerek Sümeysat adını almıştır. Samsat’ a Sümerler zamanında “Semizata” dendiği rivayet edilmektedir . Mısırların ise yine Samsat’a “Şamşuata” veya “Şemşiata” dediği rivayet edilmektedir . Kommagene krallarından I. Antiochos Epiphanes’in dedesi, Kral Samos’tan almış olduğu da rivayet edilerek “Samasota”, “Samusat”, “Şimsat” “Simisat” adıyla adlandırılmıştır . Süryanice ve İbranice isminin “Simsat” (Şimsat) olduğu ve bu ismin “Güneş” “Güneş Diyarı” anlamına gelmektedir. İslam fetihleriyle birlikte “Samosata” ismi Arap şivesine uydurularak artık “Sümeysat” olarak adlandırılacaktır. Osmanlıların son dönemlerinden itibaren günümüze kadar olan dönemde ise “Sümeysat” adı değişerek günümüzdeki kullanılan “Samsat” halini almıştır .
Arsemia (Arsemez), Arsameia ören yeri (Nymphaios Arsemiası), Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır. İlimiz Kahta ilçeine bağlı Kocahisar köyündedir. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşı taraftaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Eski kahta kalesinin karşısında kurulmuş krallığın yazlık başkenti ve idare merkezi. Güneydeki tören yolunda Mitras'ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu'nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı, yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi bulunuyor. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos'un mezar tapınağı ve sarayı yer alıyor.
Samosata, (Samsat), Kommagene Krallığının başkenti olup en önemli kentidir. Adıyaman’ın 36 km. Güney-doğusunda antik Samosata kenti İlk Çağda, Kommegene Krallığının başkentidir. M.S.72’ de Roma İmparatorluğuna bağlanmış, 639’ da Arapların eline geçerek Sümeysat adını almıştır. Samsat’ a Sümerler zamanında “Semizata” dendiği rivayet edilmektedir . Mısırların ise yine Samsat’a “Şamşuata” veya “Şemşiata” dediği rivayet edilmektedir . Kommagene krallarından I. Antiochos Epiphanes’in dedesi, Kral Samos’tan almış olduğu da rivayet edilerek “Samasota”, “Samusat”, “Şimsat” “Simisat” adıyla adlandırılmıştır . Süryanice ve İbranice isminin “Simsat” (Şimsat) olduğu ve bu ismin “Güneş” “Güneş Diyarı” anlamına gelmektedir. İslam fetihleriyle birlikte “Samosata” ismi Arap şivesine uydurularak artık “Sümeysat” olarak adlandırılacaktır. Osmanlıların son dönemlerinden itibaren günümüze kadar olan dönemde ise “Sümeysat” adı değişerek günümüzdeki kullanılan “Samsat” halini almıştır .
Yunanca "Genler Topluluğu" anlamına gelen Kommagene impararoeluğu, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallık olmuştur. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye'nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri'nin çevrelediği verimli topraklarda yer almış. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik değeri yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.
1 yorum:
allah razı olsun: ölümle ilgili hayati bir bilgiye ulaştım. teşekkür ederim bilgilendirme çabanızdan ötürü...
gerçek güzellikler...
Yorum Gönder