Translate

28 Haziran 2010 Pazartesi

Suyukta ve özellikle kanda asit fazlalığından ileri gelen hastalık...

Asidoz,

Suyuk, Organizmanın (kan, lenf gibi) sıvı bölümü. Vücuttaki kan, lenf, hücre içi sıvılar birer suyuktur. İçinde büyük oranda su başta tuz olmak üzere madensel maddeler ve koloidal bileşikler bulunur.
Organizmanın asit baz dengesinde asit istikametinde bozulma sonucu meydana gelen entoksikasyon tablosu. Kanda asit maddelerin artışına asidoz denir. Vücut sularının özellikle kanın hidrojen iyonu (H+) düzeyi organizma tarafından sabit tutulmaktadır. Hidrojen iyonları konsantrasyonunun ifadesi olan (pH)’ nın 7,4 elması asit-baz dengesinin düzgün olduğunu gösterir. Organizmada asit-baz dengesini sağlayan tampon sistemleri (bikarbonat ve karbondioksit) vardır ve bunlar solunum ve böbrek yoluyla kanın pH’ ını sabit tutar. Kanda pH’ını 7,35′ in altına inişine asidoz, 7.45′in üstüne çıkışına ise alkaloz denir. Seker hastalarında, kalp enfarktüsünde, böbrek yetersizliğinde, ishallerde ve bazı ilaçlar (asetazolamid, amonyum klorür, salisilat v.b.) alanlarda asidoz gelişebilir. Tedavi bikarbonat vermek suretiyle yapılır.

Helicobacter pylori isimli bakteri asidoz nedeniyle zayıflayan mide ve onikiparmak bağırsağına daha kolay yerleşir. Candida albicans isimli maya mantaları ise bütün sindirim organlarının mukazasında bunsada daha çok bağırsaklarda, özeliklede kalın bağırsağa yerleşir. Her ikiside asitlenmeye sebep olur ve toksik maddeler özeliklede zehirli gazlar, zehirli alkoller ve biyojen aminler (örneğin allerjiye sebep olan histamin) üretirler. 

Hiç yorum yok: