Translate

17 Haziran 2010 Perşembe

Arap aleviliği ...

Nusayrilik,

Nusayriler, 
Arap Alevileri olarak bilinen Nusayriler, bugün daha çok Güney Anadolu’da (Çukurova bölgesinde-Hatay (Antakya), İçel ve Adana), Suriye’de, kısmen Lübnan, Irak ve İran’ın güney (Fars) bölgesinde yaşıyorlar. Suriye’de 1 milyon, Türkiye’de ise 300-350 bin Nusayri yaşadığı tahmin ediliyor. Suriye’deki Nusayriler, Suriye/Lübnan Arapça şivesinde konuşuyorlar. Başlıca yaşadıkları bölge Lazkiye yakınlarındaki Cebelü’n-Nuseyriyye.
Anadolu’daki Nusayriler ise, hem Arapça hem de Türkçe konuşuyorlar. 1939’da Hatay’ın Türkiye topraklarına katılmasından sonra yazım ve konuşma dilleri Türkçe oldu; ama Arapça da okunup yazılmakta. Nusayri Alevilerin etnik yapılarını Araplar, Türkler, Türkmenler ve Farslar oluşturuyor. 

Basra’da 11. İmam Hasan Askeri’nin öğrencisi ve yakın dostu İbn Nusayr tarafından IX yy. da kurulan; ibn Hamdan al Hasibi tarafından geliştirilen Nusayrilik, İslamiyetin batıni yorumuna, tasavvufa, ruh göçüne, yeniden doğuşa, Ehl-i Beyt sevgi ve saygısına dayanıyor.
Nusayri isminin nereden geldiği konusunda ise farklı görüşler var. En akla yatkını, ismin kurucusu İbn Nusayr’dan gelmiş olması. Kimi gezginler ise, Nusayrilerin sığındığı Kuzey Suriye’de bir dağ kütlesinin adı olan Ansariye/Ansariler/Ensariye (Cebel/Cabal Lukkam) ismini bu anlamda kullanmışlardır. Ancak bazı batılı bilim adamları, Nusayri sözcüğün Hıristiyanlıkla eş anlamda kullanılan Nasrani (nazaréen, Hz. İsa’nın doğduğu kent Nazareth) veya Suriye ve çevresinde yaşayan Nazereni adlı bir topluluktan geldiğini ileri sürmektedirler. 

Nusayrilik teolojisi batini akımın üzerine inşa edilmiş olsa da Şii akımların ana özelliklerini de içine alarak harmanlamıştır. Örneğin, batınilikte yaygın olan 7 imamın kabülü yerine, Nusayrilikte 12 imamın kabulü söz konusudur. Peki batıni akım ne demektir?
Batıni akımlara göre bütün evren batın-zahir ilişkisine göre kurulmuştur. İnsanlar tarafından algılanan ve maddi olan şeyler “zahir” kavramıyla açıklanmıştır. Duyularımızla algılayabildiğimiz “zahirler dünyası”, normal insanlar tarafından duyumsanamayacak ve anlaşılamayacak gizli dünyanın yani “batın alemin” yansımalarından ibarettir.

Bazı kaynaklara göre X. yy.da Bağdat Abbasi halifeliğinin çöküşü sırasında Suriye’nin kuzey kesimine gelip yerleşen Nusayriler, daha sonra bölgede egemen olan ve aynı batıni öğretiyi savunan Karmatiler ve İsmaililer döneminde kendi inanç ve öğretilerini yaşatabilecek rahat bir ortam buldular. Nusayriliğin yayılmasını ve tanınmasını sağlayan İbn Hamdan al Hasibi'nin, Halep kentinde bulunan türbesi, bugün de Nusayrilerin önemli hac yerlerinden birisidir.

Hiç yorum yok: