Translate

6 Haziran 2010 Pazar

Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide...

Kirde,
Mısır unuyla yapılan bir tür pide,
Mısır unundan yapılan ve tandırda pişirilen bir tür ekmek ya da pide ,
Tatarcada fırında yapılan bir tür hamur ekmek için de aynı tabir kullanılır. Kirde, avuç içi kadar hamur içine irmişik (çökelek) ve/veya taze soğan , maydanoz konularak yapılır.

Hangi sofrada olursa olsun, sofradaki yiyeceklerin en ucuzu olmasına karşın ekmek, tanrının verdiği bütün nimetlerin simgesiydi. Bu hemen hemen bütün dinlerde aynıydı. Bütün besin türlerinin yerine geçiyor ve onları temsil ediyordu. Ekmek yaşam demektir. Ekmek yoksulluğu çağrıştırıyordu. Yapılışında şiddet vardı. Çünkü yoğurmak eylemi, şiddeti anımsatıyordu. Un ve su karışımı bastırılıyor, yoğruluyor, yumruklanıyor, yere vuruluyor ve eziliyordu. Kuruluk ile yaşlık arasındaki ince dengenin tutturulması için una her türlü eziyet yapılıyordu.

Kaynaklara göre ekmekçilerin piri Hz. Adem’ di. Çünkü ilk yiyeceği buğday çorbası olmuştu. Cebrail’in öğretmesiyle buğdayı un, unu hamur, hamuru da ekmek yapmış, onu sıcak sıcak yiyip açlığını gidermişti. Onun için taze, sıcak ekmeğin insana taze can verdiğine inanılıyordu. Pide bana hep Ortadoğu’yu çağrıştırdı. “Şarklı” bir geçmişi var sanıyordum. Rumca, Pita kelimesinden geldiğini öğrenince şaşırıp kaldım. Pide aslında mayalı ekmeğe (kabarık) geçişten sonra geriye kalan bir nostaljiydi. Pide, lavaş ve yufka gibi mayasız yassı ekmeklerin mayalanmış son temsilcisiydi. Ve sadece ramazanda hatırlanıyordu. Geçmişte her fırın pide yapamazdı. Örneğin, 1502 tarihli kanunnameye göre Bursa’da bir lonca, sadece 2240 gramlık büyük ekmekler üretirdi. Diğer bir lonca ise kirde (büyük pide) yapardı. Sadesi 1760 gram, haşhaşlısı 880 gram olmak zorundaydı. Üçüncü lonca ise 25 ölçü un için bir ölçü yağ kullanılarak yapılan çörekler pişirirdi.
 

Hiç yorum yok: